Kitap: Yunus Emre Güldestesi


Dünya sarayı geçici, ukbâdan ne haber? 
Kazanacaksan gönül kazan! 
Kalbe dokun, gönül kazan!

''Geldi geçti ömrüm benim
Şol yel esip geçmiş gibi..''

Talat Özer, Elazığlı bir öğretmen. Hocamız, bu kitabında Yunus Emre Divânı'ndan hepimizin akıl ve gönül kovanına damlayan bal misâli beğenerek okuduğumuz şiirlerin derleme çalışmasını yapmıştır. Yunus Emre, Tasavvuf Edebiyatında ilâhi nazım türünün öncüsü olarak bilinir. Anadolu ve Rumeli sahasında gönüllere şifa olmuş, gönüllere girmiştir. Çocukken kulağımıza çalınan birçok ilâhinin sözleri Yunus Emre'ye aittir. Onun arı ve duru Türkçesiyle yazdığı şiirlerini dikkatle okuyanlar sözlerinin anlaşılır/basit üslûbuna nazaran derin mânâlar taşıdığını görecektir. Yûnus Emre, Türk edebiyatının mihenk taşıdır. Bu yüzden yurt dışında Yunus Emre Enstitüsü adıyla açılan merkezlerde Türk dili, tarihi, sanatı ve kültürü tanıtılır, bilimsel çalışmalara imza atılır. 

Bu gibi eserler (tarihî ve edebî açıdan önemli şahsiyetler) derin düşünmeye sevk ediyor.. Türk toplumunun gözle görülür ahlâk yozlaşmasını daha bir gözler önüne seriyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yüzyıllarında çözülme sebeplerinden biri olarak görülür toplum yozlaşması. Anlaşılıyor ki, bugün de çok farklı bir durumda değiliz bu bakımdan. M. Akif'in dediği gibi; tarihi tekerrürden ibaret sanıyorlar/hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi? İşte sorunlarımızdan bir tanesi.. ibret almıyoruz, hatalardan ders çıkarıp iyileştirme yoluna gitmiyoruz. Haberler apaçık kanıt.. izlemek bile psikolojik olarak etkilenmeye yetiyor. Biz gelenekten, özümüzden koptukça en çok bize zarar veriyor, bunun idrakinde olmak lâzım. Bunu görmesek her bayram, her Ramazan ''Nerede o eski...'' diye başlayan cümleler sarf etmiş olmayız en basitinden. İnsanların çoğunluğu dünyanın değişmesini bekliyor ya da değiştirmeyi düşünüyor ama kendini değiştirmeyi düşünmüyor hak verirseniz. 

Sözün özü, Bizim Yûnus'a kulak versek yeter:

''Ben gelmedim dâvâ için 
Benim işim sevi için
Dost'un evi gönüllerdir
Gönüller yapmaya geldik.''

Annem hep şunu söylerdi.. Kim söylemişse çok manidâr.. 
''Şu çeşmenin hâline bak, su içecek tası yok/Kırma insan kalbini yapacak ustası yok.''

''Yunus Emre der hoca
Gerekse var bin hacca
Hepisinden eyice
Bir gönüle girmektir.''

- Hangi gönül?
- İçinde Hakk'tan gayrı olmayan gönül.. Gönül sırça saraydır deriz. Gönülden gönüle yol vardır, der erenler. Hem bizim medeniyetimiz gönül medeniyetidir. Gönül Hakk'ın evidir ve gönüllere O (c.c) hükmeder. Hem gönül dili tercüman da tanımaz, mesafe de.. Son zamanlarda toplumumuzda eksikliğini hissettiğimiz anlayış. Toplumumuz 'üç günlük dünya' sözünü bile unuttu. Üç günlük dünyaya değdi mi, değer mi, değecek mi, Bizim Yûnus bunu tartmamız gerektiğini anlatmıştır dizelerinde. Aslolanın gönüllerde yer edinmek olduğunu, hattâ bunun bin hacca bedel olduğunu ifade etmiştir. İstersen bin kez hacca git, bir gönüle girmek bin kez hac yapmaktan iyidir diyor. Bu konuda Sevgili Peygamberimiz (sav.); iman etmedikçe cennete girmenin mümkün olmadığını, birbirimizi sevmedikçe de gerçek anlamda iman etmiş olamayacağımızı bildirir. Toplum olarak ne zaman ki gönül dilini unuttuk, çekememezlik, bencillik hükmeder oldu, çoraklaştı gönüller. Elindekini paylaşmayıp yatırım yapar oldu insanlar. Düşeni kaldırmak yerine video'sunu çeker oldu. Her şeyden çıkar sağlama anlayışı egemen oldu kalplere. 

Doğanın dinginliğinde elime alıp manevî ruhunu hissederek okuduğum güzel bir Yûnus seçkisi olmuş. Vefatının 700. yıl dönümü vesilesiyle hazırlanan kitap güzel bir ahde vefâ çalışması olmuş. Saygı ve rahmetle anıyorum. Türk diline ve Türk kültürüne hizmet eden gönüller var olsun.. Yûnus Emre ve bu topraklara manevî kök salanlar gibi gönüllere hitap edebilmek dileğiyle.. Kitapla ve sevgiyle kalın..

Kitabın Künyesi:

Adı: Yunus Emre Güldestesi
Yazarı: Talat Özer
Türü: Şiir
Sayfa: 128
Yayınevi: Telmih Yayınları

''Kitap Şuuru, İnsanlık Şuurudur.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder