Kitap: Ellerim Neden Siyah


Ötüken Neşriyat'tan okuduğum tüm yayınlar kaliteli. Bu eser de Ötüken Neşriyat'ın fırınından çıkmış. Yazar, Türkçe öğretmeni. İnsan hassasiyetini başarılı bir şekilde göstermiş. Kitap, içerisinde 15 kısa soluklu ve samimi hikâye barındırıyor. Hepsi günlük hayattan, bize uzak olmayan, içimizden birinin anısı gibiydi.. Hayatın sıkıntıları, yaşadığımız sorunlar ve bunların psikolojik yansımaları.. Edebiyât zaten çevremizdeki sıradan şeylere anlam ve duygu katma sanatı değil midir.. Cânım Anadolu'mun doğallığı, türküleri, yemekleri ve insanının sıcaklığı hikâyelere sinmiş.. Yazarın üslûbu, sade ve akıcıydı.. Hikâyeler genel olarak hüzünle bitiyor.. Yer yer Karadeniz yöresi işlenmiş. 

''Bir bardak suyun bugün bendeki hatrı kırk yıldan da fazlaydı.'' diyor yazar. Hız ve hâz çağında onu bulmak bile zor.. Günden güne zorlaşan, sıkıntıların baş gösterdiği, vefasızlığın kol gezdiği hayat yolculuğunda bir sıcak tebessümün, yükünü alıp seni hafifleten bir insanın, anıların, eski bir fotoğrafın hatrı çok büyük.. Hikâyelerde; çocukluk, yalnızlık, güzel anılar, ayrılık, hüzün, sevgi, hasret ve ölüm temaları işlenmiş... 

Kitapta belli bir dönemin izlerini görüyoruz.. 90'lar dersek yanlış olmaz herhalde.. Yazar eserin arka plânında Türkiye'nin sorunlarına değinmiş, dikkatli okurlar fark edecektir.. ''Bulut'' adlı hikâyede HES projesi eleştirilmiş. Birileri için kârlı bir yatırım olsa da doğayı katleden bu uygulamalar için yerel halkın görüşü alınmalıdır diye düşünüyorum. ''Şubat Ataması'' adlı hikâyede, hayâli kursağında kalan bir öğretmenin vedasız ayrılığı; ''Şeref Madalyası'' adlı hikâyede, 28 Şubat süreci, ''Kırlangıç'' adlı hikâyede genç bir kadının yaşadığı hazin olayın ardından kırlangıç misâli uzak diyâra göçüşü anlatılmış. Bir hikâye vardı ki, ''Gör''; adı gibi görmezden gelinmemesi gereken bir kahramanı anlatıyor. Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu. Tarih okurken kanıyla tarih yazan yiğit.. 2015- Ege Üniversitesi olaylarında çıkan arbedede şehit olmuştu.. Gündem ne kadar yoğun olursa olsun unutulmaması gereken; biz rahat uyuyalım diye bir yerlerde bizim için hayatını ortaya koyan kahraman yürekli insanlar var.. Allah onlardan razı olsun..

Satır aralarında yazarın da değindiği üzere, hayatımın resminden parçalar buldum. Gönül hâneme aldım, kabul ettim. Duygu durumları ve yazarın seçtiği sözcükler başarılıydı. Kitabın kapağı belki değiştirilebilir ya da kapağa başka bir hikâyenin konusu yansıtılabilir, diye düşünüyorum. Kitapla ve sevgiyle kalın..

Kitabın Künyesi:

Adı: Ellerim Neden Siyah
Yazarı: Numan Altuğ Öksüz
Türü: Hikâye, edebiyat
Sayfa: 88
Yayınevi: Ötüken Neşriyat

''Kitap Şuuru, İnsanlık Şuurudur.''

Kitap: Kahraman Irkıma Şiirler


''Yaratılmasaydı Türk inan,
Ağlardı fakirliğine şu cihân.''

Şairimiz; baba tarafından Kara Kalpak Türklerinden, anne tarafından ise Kırım Tatar Türklerindendir. Aynı zamanda ressamdır. Çocukluğunu hayatın zor şartlarında geçiren şairin, çeşitli gazete ve dergilerde şiir, deneme, söyleşi ve resim çizimleri yayımlanmıştır. Kendi çabalarıyla da ''Kahraman Irkıma'' adlı ilk şiir kitabını Türk edebiyatına kazandırmıştır. 

Şiirlerinde Türkçülük teması ağırlık kazanır. O, tıpkı Yetik Ozanımız gibi kendi toprakları üzerinde yaşayan, ezilen, öldürülen Türk'ün çilesine bir Türk olarak duyarsız kalmamış, kahraman ırkımızın feryatlarını dile getirmiştir. Şiirleri Türk'e alkış (övgü, esenlik, dua), düşmana kargış (beddua) niteliğindedir. Malûmunuz, ''Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur.'' anlayışını bugün çok daha iyi kavrıyoruz. Tarihte olduğu gibi dört yanımız düşmanla çevrili, sınırlarımız Mehmetçik sayesinde korunuyor. Rusya ikiyüzlü, Ermenistan, Yunanistan, Suriye ve diğerleri.. hepsi avını bekleyen avcı gibi.. Türksüz bir Ortadoğu projesini, soydaşlarımızın acısını hepimiz esefle izliyoruz. Türk dünyasına adı konmamış bir işgal girişimi var sanki.. Bosna'da hava gergin, Batı Trakya sesini duyuramıyor, Suriye ve Irak Türkleri yetim bırakılmış, Orta Asya Rusya'nın tahakkümünde ve Doğu Türkistan yitik..
Türkistanlı şair Mağcan Cumabay şöyle dememiş miydi? 

''Kardeşim! Sen o yanda, ben bu yanda
Kaygıdan kan yutuyoruz, bizim adımıza'' 

Velhâsıl kelâm, Türk devletleri için ortak bir askerî güç şart!

''Boraltan Köprüsü'' olayını az çok  biliriz. Şerefli tarihimizde yanlış kararlar veren kimseler yüzünden böyle acı dolu ve utanç verici hadiseler de yaşanmıştır. Olaya istinâden şairimiz ''Boraltan Köprüsü Ağıdı''nı yazmış ve bu ağıt Esat Kabaklı tarafından da bestelenmiştir. Sözleri bu utancı yerinde anlatmış:

''Düşman bekler karşıda/ Önüne kattı beni
Can alınan çarşıda/ Kardeşim sattı beni.''

Vatan aşkı, Kızılelma ülküsü, Turan sevdası taşıyan şiirleriyle duygularımıza tercüman olan, millî değerlerimizi yansıtan şairimiz Ümit Murat Darga'nın kalemine, yüreğine sağlık. Kendisine Allah'tan şifâ diliyorum. Bize ülkenin gerçeklerini haykıracak ozanlar lâzım.. Kitabın kapak tasarımını çok beğendim. Ancak editörü tarafından tekrar okunmalı, imlâ ve noktalama düzeltilmeli, zirâ bazı sözcükler yanlış yazılmış, noktalamadan dolayı sözcükler iç içe girmiş.. Yine de değerli.. 
Kitapla ve sevgiyle kalın..

Kitabın Künyesi:

Adı: Kahraman Irkıma Şiirler
Yazarı: Ümit Murat Darga
Türü: Şiir, edebiyat
Sayfa: 120
Yayınevi: Ayyıldız Kitap

''Kitap Şuuru, İnsanlık Şuurudur.''

Kitap: Kuşlardan Sonra

                                       

 ''Hayat kısa, kuşlar uçuyor.'' Ömür geçiyor vesselâm.. 

Hayatı, daha doğrusu her ânı bilinçli yaşamak lâzım..

Kitapların bir araya getirdiği insanlarla gönül bağı kurmaktan mutluluk duyuyorum. Sevgili Zeynep kardeşim de onlardan biri.. Aramızda mesafeler olmasına rağmen kelimelerle köprü kurduk.. Vâr olsun.. Vâr olsun kitapların kudretine inanan, kıymetini bilen kadirşinas gönüller..

Zeynep Altunok; lise son sınıf öğrencisi, (2021) hayatının baharında Yozgatlı genç bir kardeşimiz.. Bu kitap da yazarının deyimiyle; ''parkta salıncak sırası bekleyen bir çocuk gibi'' yıllardır hayalini kurduğu gâyesinin cisim bulmuş hâli. Rahmetli dedesine ahde vefâsı.. ''Kuşlardan Sonra'' 

Yaşına göre profesyonel bir çalışma ortaya koymuş. Yazar, kitabını rahmetli dedesine ithaf etmiştir.. Giriş kısmında Prof. Dr. Nurullah Çetin ve Prof. Dr. Mustafa Karabulut hocalarımız güzel tespit ve değerlendirmelerde bulunmuşlar. Hakikâten ''Anadolu irfanını, geleneğini çok iyi özümsemiş, insanî, millî ve İslâmî hassasiyeti çok iyi yakalamış ve bunları ete kemiğe büründürüp kurguya dönüştürerek estetik derinliği olan hikâyeler'' kazandırmış. Buram buram bozkır kokan 19 öykü, yazarın özenle seçtiği sözcüklerle birleşmiş. Öykülerinde insanî duygular ağırlık kazanmış. Kısa ama etkileyici, yaşanmışlık hissi taşıyan, insanı zamanda yolculuğa çıkarıp bulunduğu ortamdan mâziye götüren, dinlendirici öykülerdi.. İnsanların iç dünyasını, duygu ve düşüncesini başarılı şekilde anlatmış. Geçmişi ile ilgili özenle sakladığı hatıraları heybesinde biriktirdiği kelimelerle edebî bir şekilde birleştirmesi takdire şâyân.. 

Öte yandan öykülerdeki kişi ve mekân tasvirleri, ruh tahlilleri önem taşımakta. Deyim aktarması, benzetme gibi edebî sanatları yerinde kullanmış. Öykülerinde; masum bir çocuğun hayatı anlamaya çalışması, iç dünyasındaki karmaşık duygular, insanlara karşı olan hassasiyeti, zaman algısı, kent-kır tezadı, yazarın çocukluğa, hatıralara olan bağlılığı, geçmişe özlem, kuş imgesi, anıların bıraktığı hüzün temaları ön plâna çıkmaktadır. Altunok, öykülerinde sık sık zamanda yolculuk yaparak çocukluk anılarına gitmiştir. Bu onun bilinçaltındaki geçmişe özlem duygusunu açığa çıkarmakta.. Yazarın sözcük seçimi ve bunu yerinde kullanması dikkat çekmektedir. Zaten Zeynep kardeşimin sözcüklere olan ilgisini bilmekteyim ve Türkçeyi düzgün kullanışını takdir ediyorum. Yaşıtı olan gençler ânı yaşayıp geçiştirirken Altunok'un an ve anılara değer verip onları kayıt altına alması örnek bir davranış. 

Bende bıraktığı etki olarak duygu geçişleri başarılı metinlerdi, okurken yazarla duygudaşlık kurdum. Sözcükler kanatlanıp kalbime değdi. 

Elbette ki insan olarak bizi şekillendiren, duygu ve düşünce dünyamıza katkıda bulunan çeşitli dinamikler var. Ailemiz, kültürel çevremiz, okuduklarımız, öğrendiklerimiz.. Bu bağlamda kendisinin yetişmesinde başta ailesi olmak üzere, emek veren öğretmenlerine de teşekkür etmek gerek.. Sağ olsunlar.. 

Hakşinas kardeşim Zeynep Altunok'a ilk göz ağrısı için tebrik ederim. Ruhunun güzelliği kitabına yansımış. Onun gibi değerlerimizi yansıtan gençlerimize ne mutlu.. Gayretini kutlar, nice eserlere imza atmasını dilerim. Yolu ve bahtı açık olsun.. Bize de okumak nasip oldu. Kitabın son okuması tekrar yapılmalı diye düşünüyorum. İmlâ hataları gözden kaçmış olmalı. 

Öyleyse; uçup giden kuşlara, umut dolu düşlere.. 
Kitapla ve sevgiyle kalın..

Kitabın Künyesi:

Adı: Kuşlardan Sonra
Yazarı: Zeynep Altunok
Türü: Öykü, edebiyat
Sayfa: 127
Yayınevi: Telmih Yayınları

''Kitap Şuuru, İnsanlık Şuurudur.''