Kitapları anlatan, buram buram kitap kokan bir çalışma..
Yazar Oğuzhan Saygılı ve Kitap Şuuru Hakkında:
Kitabın yazarı Oğuzhan Saygılı, Gaziantepli bir sınıf öğretmeni. TÜRKAV (Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı) Gaziantep Şubesi'nin ve Kitap Şuuru hareketinin koordinatörü. ''Kitap Şuuru'' etkinliği çerçevesinde yürütülen kitap kampanyasıyla Türkiye'nin çeşitli illerini okumaya teşvik etmekte. Oğuzhan Bey, kendisi kitap okumakla kalmayıp okutan, hediye eden, yazan, anlatan, kitaplar hakkında toplantı, söyleşi ve programlar düzenleyen ve bu işini aşkla icra eden bir eğitimci. Yazarı internet ortamında şöyle bir aratırsanız, onun kitap kuleleriyle çekilmiş fotoğraflarıyla karşılaşırsınız. Bu fotoğraflarda gördüğümüz üzere hocamızın evi, tabir yerindeyse ''Kütüphane Ev''e dönüşmüş diyebiliriz. Böylesine huzurlu bir ortamda Oğuzhan Saygılı, ailesiyle birlikte Kitap Şuuru faaliyetlerine devam etmekte.
''Okunmayan, değerlendirilmeyen, rafta duran kitabın bize hiç mi hiç hayrı yoktur.'' diyor sayın Oğuzhan Saygılı. Bu maksatla, ''Okuduğumuz Kitapları Anlatıyoruz'' etkinliği çerçevesinde Türkiye'nin çeşitli illerine hediye edilen kitapların okunduktan sonra değerlendirilmesinin yapılmasına, böylelikle farklı okurların kitap hakkındaki farklı yorumlarına önem verilmekte. Yazarımızın kendisinin de bu amaçla çeşitli gazete ve dergilerde kitap tanıtım ve tahlil yazıları yer almaktadır. Kendisi, bahsedilen bu etkinlik programının kurucusu ve koordinatörlüğünün yanında, ''Tarih Kritik'' dergisinin yayıncılığını üstlenmekte.
Bilgiye ulaşmanın birçok kaynağının olduğu günümüzde, insanın bilgi açlığını gideren en güvenilir kaynak yine kokusunu içimize çeke çeke okuduğumuz kitaplardır. Kitap Şuuru kültür hareketinden biraz bahsedecek olursak, ''şuur'' kelimesi, Arapça kökenli bir kelime olup ''bilinç, idrak, anlayış, kavrayış, duyum'' anlamlarına gelir. 'Kitap şuuru' da; kitapları tanımayı, anlatmak istediklerini kavramayı ve kitaplarla bağ kurabilmeyi ifade eder. Bu bakımdan aktif olan Kitap Şuuru, Türkiye'nin en büyük okuma ve okutma hareketi olarak karşımıza çıkmakta. Bildiğimiz üzere zaman hepimiz için değerli.. Gerek kitap, dergi konusunda; gerek film konusunda nitelikli şeyleri gözden geçirmek kaliteli zaman için önemli. Kitap Şuuru bunu önemsiyor ve okurlarına doğru, güvenilir, nitelikli eserler okumayı ve hattâ kitaplar hakkında yazmayı teşvik ediyor. Kitapları geniş okur kitlesinin bilgisine sunuyor, yapılan geri dönüş değerlendirmeleriyle kitabın tanınması ve okunabilirliğini arttırıyor. Aynı zamanda kitaplar sayesinde okur ve yazarları buluşturan güzel bir platform. Bu kültürel hareketin Belediye, Millî Eğitim ve Kültür bakanlıklarınca desteklenerek ülkemizin okur-yazar oranının arttırılması noktasında sahip çıkılmasını önemli buluyorum.
Kitap okumayı alışkanlık hâline getirmiş biri olarak, okumadığım zaman ruhen eksiklik hissederim. Çeşitli sebeplerden aktif olamasam da Kitap Şuuru ailesinin bir üyesi olmaktan memnunum ve kitapların bir araya getirdiği insanlarla gönül bağı kurmaktan mutluluk duyuyorum.
Kitaba Dair:
Kitaplar kendimizi keşfetmek, öğrenmek, ilham almak, fikir edinmek, diksiyonu geliştirmek, duygudaşlık kazanmak ve genel kültürü arttırma bağlamında iletişim kurduğumuz sessiz öğretmenlerimizdir. Kitap tenkitleri de kitaplar kadar önemli bir husustur. Örneğin; kendi açımdan, bir kitabı reklam için övgülerle yere göğe sığdıramayan (genellikle çok satanlarda kapağı hoş ama içi boş kitaplar) tanıtımlar da gördüm, kıymetli olduğu hâlde hiçbir kültürel ortamda adı geçmeyen kitaplar da.. Bu bakımdan Oğuzhan Hocamızın ''kitaplarla söyleştiği'' bu tenkit ve tahlil yazılarını gönülden destekliyorum.
Yazarın okuduğu farklı türdeki kitapların seçkisi diyebileceğimiz elimdeki kitap, okuruna sözü edilen kitaplara karşı ilgi ve merak uyandırmakta. Aynı zamanda tadı damakta bırakan akıcı üslûbuyla yazar, anlattığı kitabı bize daha okumadan sevdirmeyi başarıyor. Sunuş bölümüyle başlayan kitap 33 güzide eserin tanıtıldığı üç bölümden oluşmakta. Birinci bölüm, ''On Yıllık Savaş Devri 1912-1922'' başlığıyla tarih ve savaş konulu kitap tahlillerinden oluşmakta. Zamana tanıklık eden mektup, günlük, hatıratlar anlatılmış. İkinci bölüm ''İmparatorluktan Cumhuriyete'' başlığıyla bu geçiş dönemindeki önemli kişilerin hatıraları ele alınmış. Üçüncü bölüm ise ''Söz Sanatçıların'' başlığıyla sanatçılar hakkındaki eserlere ayrılmış. Yazar, okuduğu kitapları değerlendirirken satır aralarını okumayı ihmal etmemiş. Kendisi açısından önemli gördüklerini, kitabın varsa eksiklerini düşünceleriyle birlikte okuruyla paylaşmış. Dipnotlar bir kitabın bel kemiğini oluşturur, bu bağlamda yazar kitapta verdiği dipnotlarla okurun kafasındaki soru işaretlerine cevap vermiş, kendi açımdan konuyla ilgili okurunu aydınlatmış. Hatırât okumayı sevdiğim için bu güzide eserlerin bazıları mevcut olsa da, diğerlerini edinmeye çalışacağım. Kitabın okur için bir özelliği de, bir kitapta onlarca kitabı tanıma mutluluğuna erişmek. Kitabın sonunda yazar Oğuzhan Saygılı ile samimi bir söyleşi de yer almakta.
Bir küçük serzeniş: Bir öğretmen okumalı da okutmalı da.. Öğrencilerine baskı kurmadan okumayı sevdirebilmeli. Kendi okumayan ama öğrencisine okumayı öğütleyen öğretmenler olmamalı. Baskıyla yapılan hiçbir şey kalıcı olmaz. Ben denedim, amacıma ulaştım.. Kısacası okuma alışkanlığı kazandırmak, çocuğa/öğrenciye değer vermek ve örnek olmakla ilgili..
Kitap için saygıdeğer Oğuzhan Hocama ve Kitap Şuuru ailesine teşekkür eder, serinin devamını dilerim. Kitapların kudretine inanan, kıymetini bilen, kitaplarla hemhâl olanlara selâm olsun... Sevgiyle, muhabbetle ve kitapla kalın..
''Kitap Şuuru, İnsanlık Şuurudur.''