![]() |
Şehzade Bayezid Divânı'nın ilk iki sayfası (Millet Kütüphanesi) |
Şehzadeler arası bir mücadeleye ve isyana karışan, ardından İran'a giderek Şah Tahmasb'a sığınan şehzade Bayezid, babası Sultan Süleyman'a uzunca acıklı bir mektup yazmıştır.
Ey serâser âleme Sultan Süleymanım baba;
Tende cânım cânımın içinde cânânım baba;
Bayezıd'ına kıyar mısın cânım baba;
Bî-günâhım Hak bilir devletlü sultânım baba.
(Günümüz Türkçesi:
Ey baştanbaşa bu âleme sultân Süleyman olan babam!
Tende canım, canımın içinde cananım babam!
Bayezıd'ına kıyar mısın benim cânım babam;
Allah biliyor ki günahsızım mevkî sahibi sultanım baba!)
Enbiyâ ser-defteri yani ki Âdem hakkıçün;
Hem dahi Musî ile İsâ vü Meryem hakkıçün;
Kâinatın serveri ol Rûh-ı Âzam hakkıçün;
Bî-günâhım Hak bilür devletlü sultânım baba.
(Nebiler/Peygamberler defterinin başındakiin yani Hz. Âdem hakkı için;
Ve Musa ile Meryem'in oğlu İsâ hakkı için
Kâinatın efendisi, o yüce ruhlu (Hz. Muhammed) hakkı için,
Allah biliyor ki, günahsızım, mevkî sahibi sultanım baba!)
Sanki Mecnûnum bana dağlarbaşı oldu durak
Ayrulup bi'lcümle mal ü mülkden düşdüm ırak
Dökerim göz yaşumu vâ-hasretâ dâd el firâk
Bî-günâhım Hak bilür devletlü sultânım baba.
(Sanki Mecnun'um dağların başı bana durak oldu
Bütün mal ve mülkten ayrılıp uzağa düştüm
Ayrılık ve özlem acısından medet diyerek gözyaşı dökerim
Allah biliyor ki, günahsızım, mevkî sahibi sultanım baba)
Hak Teâlâ, kim cihânın şâhı etmiştir seni
Öldürüp ben kulunu, güldürme şâhım düşmeni
Gözlerim nûru oğullarımdan ayırma beni
Bî-günâhım, Hak bilür, devletlü sultânım baba
(Allah bu cihâna padişah etmiştir seni
Öldürüp ben kulunu, düşmanı güldürme baba
Gözlerimin ışığı oğullarımdan ayırma beni
Allah biliyor ki, günahsızım, mevkî sahibi sultanım Baba!)
Tutalım iki elim baştan başa kanda ola,
Bu meseldir, söylenir kim 'kul günah itse n'ola'
Bayezid'in suçunu bağışla, kıyma bu kula,
Bî-günâhım, Hak bilür, devletlü sultanım baba.
(Tutalım iki elim baştanbaşa kanda olsun,
Bu meseldir (ibretli ve küçük hikâye), söylenir ki ''kul günaha girse nolur''
Bayezid'in suçunu affet, kıyma bu kula,
Allah biliyor ki, günahsızım, mevkî sahibi sultanım Baba!)
Kanunî ise oğluna ıstırap dolu şu cevabî mektubunu yazar:
Ey dem-a-dem mazhar-ı tuğyân-ı isyânım oğul;
Takmayan boynuna her giz tavk-ı fermânım oğul
Ben kıyar mıydım sana ey Bayezid Hânım oğul;
Bî-günâhım dime bâri tevbe kıl cânım oğul;
(Ey zaman zaman başkaldırıp isyan eden oğul!
Boynuna hiç fermanımı takmayan, buyruğuma eğmeyen oğul!
Ben kıyar mıydım sana ey Bayezid Han'ım oğul;
Günahsızım deme, bari tövbe et, canım oğul!)
Enbiyâ vü evliyâ ervâh-ı âzâm hakkıçün;
Nûh ü İbrahim ü Mûsa vü-İbn-ü Meryem hakkıçün;
Hatm-i âsâr-ı nübüvvet fahr-i âlem hakkıçün;
Bî-günâhım dime bâri tevbe kıl cânım oğul.
(Peygamberler, veliler, bütün ulular/yüce ruhlar hakkı için,
Nuh, İbrahim, Musa ve Meryem oğlu İsa hakkı için
Peygamberlerin sonuncusu, Hz. Muhammed hakkı için,
Günahsızım deme, bari tövbe et, canım oğul!)
Âdem adın itmeyen Mecnûn'a sahralar durak
Kurb-ı tâatdan kaçanlar dâima düşer ırak
Tan degüldür dir isen vâ hasretâ dâd el-firak
Bî-günâhım dime bâri tevbe kıl cânım oğul
(Hz. Âdem adını etmeyen Mecnun'a sahralar durak
Büyüğe itaatten kaçanlar daima düşer ırak,
Kader değildir der isen hasretle firak
Günahsızım deme, bari tövbe et, canım oğul)
Neş'et-i hakdur nübüvvet râm olan kerîm
''lâtekul üf'' kavlini inkâr iden kalur yetîm
Tâata isyâna alîmdür hudâvend-i kerîm
Bî-günâhım dime bâri tevbe kıl cânım oğul
Rahm u şefkat zîb-i imân oldugın bilmez misün
Yâ dem-i masûmı dökmekden hazer kılmaz mısun
Abd-i âzâd ile hak dergâhına varmaz mısun
Bî-günâham dime bâri tevbe kıl cânım oğul
(İmanın ve şefkatin hedefi olduğun bilmez misin
Ya masum kanı dökmekten korkmaz mısın
Bu çaresiz kul ile Hak dergahına varmaz mısın
Günahsızım deme, bari tövbe et, canım oğul)
Hak reâyâ-yı muti'e râi itmişdür beni
İsterem mağlûb idem agnama zîb-i düşmeni
Hâşâlillah öldürürsem bî-güneh nâgâh seni
Bî-günâham dime bâri tevbe kıl canım oğul
(Hak, reayaya boyun eğdirmeye tayin etti beni
İsterim mağlup edem zib-i düşmeni
Korkarım Allah'tan öldürürsem günahsız seni
Günahsızım deme, bari tövbe et, canım oğul)
Tutalum iki elüm başdan başa kanda ola
Çünki istiğfar idersün biz de afv itsek n'ola
Bayezid'üm suçını bağışlaram gelsen yola
Bî-günaham dime bâri tevbe kıl cânum oğul
(Tutalım iki elin baştanbaşa kanda ola
Madem pişman oldun, biz de affetsek ne ola
Bayezid'im, suçunu bağışlarım gelsen yola
Günahsızım deme, bari tövbe et, canım oğul)
Bu dizelerde Sultan Süleyman'ın babalık duygularını görebilirsiniz. Oğlu Bayezid'e verdiği şu nasihat, onun devlet şuurunun yüksekliğini gösterir:
''Allah benden sonra senin hükümdar olmanı takdir etmişse, bunu hiç kimse değiştiremez ve bozamaz. Etmemişse, bunu da sen bozamazsın. Bugün İslâm dininin tek dayanağı, güvencesi Osmanlılar'dır. Devlet içindeki bir mücadele, Doğu ve Batı'daki düşmanlara fırsat verir. Bu ise bir cinayettir. Ve İslâmiyet'i temelinden yıkmakla birdir.''
Kanunî'ye göre, devlet düzeni ve kanunlara bağlılığı her türlü duygunun, hattâ babalık şefkatinin bile üzerinde görünmektedir. Merhum Dündar Taşer'e göre, Osmanoğulları, devletin düzeni ve dinin selâmeti için kendi ailesinden kan fedakârlığı yapıyordu. Bu çok büyük bir fedakârlık olsa gerek.. Dikkat edilmesi gereken nokta, tarihte olup bitenleri günümüzün şartlarıyla yargılamamak.
Bu mektupta Sultan Süleyman ve oğlu Şehzâde Bayezid'in şairâne yönünü çok açık görüyoruz. Veliahdlık meselesinde babasına isyan edince Sultan Süleyman tarafından kovulan Bayezid, babasından af dilemek için şiir diliyle mektuplar yollamış, babası da yine şiir diliyle cevap göndermiştir. Harika bir sanatla yazılmış bu şiirsel mektup, aslında arûz ölçüsüyle yazılmış edebi değeri oldukça yüksek bir mektuplaşmadır..
Bayezid'in ''Şâhî'' mahlâsıyla yazdığı şiirler bulunmaktadır. ''baba'' redifli manzum afnâmesi, devrinde ülkenin her yerinde okunmuştur.
Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan.'ın oğlu olan Bayezid'in kabri, oğulları Orhan, Osman ve Abdullah ile birlikte Sivas'taki Abdulvahabi Gazi Camii'nin türbesinde yer alıyor.
Sonradan kaligrafiyle yazılan levhasında ''Şehzadeler Kanûnî Sultan Süleyman'ın oğlu Bayezid ve oğulları Osman, Orhan, Abdullah burada medfundur. Şehit masumlara el-Fatiha'' yazılıdır. Öldüğünde 36 yaşında olduğu bilinen Şehzade Bayezid'in yürek burkan hayat hikâyesini okumanızı öneririm.
Abdulvahabi Gazi Camisi imamı Mehdi Bostancı, konuyla ilgili olarak; ''Tabi ki günahıyla, hatasıyla, sevabıyla bu olay tarihe mâl olmuş bir olaydır. Bize düşen taraf, bunlardan ders almak ve geleceğe öyle bakmak.'' şeklinde konuşmuştur. Bize düşen ibretlik kısmı..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder