Kitap: Bartleby


''Ciddi bir insanı pasif bir direniş kadar çileden çıkaran bir şey yoktur.''

Yükü hafif, pahası ağır kitaplardan biri Kâtip Bartleby - Bir Wall Street Hikâyesi. 
Kitaptaki gizli eleştiriler günümüzde de belirgin bir hâlde mevcut. Hikâyemiz Wall Street'te geçiyor; yani Amerika'nın iş dünyasının kalbinin attığı yerde. Birbiriyle uyum halinde çalışan, sürekli koşuşturan ve bir şeyler yetiştirmeye çalışan birçok ofis çalışanı ve patronlar.. İşleyen, dişlileri insan olan makine gibi. Kitabı bize Kâtip Bartleby değil, patronu olan avukatı anlatıyor. Avukat, ''En iyi hayat, kolay hayattır.'' düsturuyla hareket eden, büyük emelleri olmayan, kolay kazanan bir karakter. Giriş bölümünde avukatın diğer yazıcılarını tanıyoruz. Kâtipler birbirine takma adlar vermiş olup her birinin belirli özelliği var. İşler yoğunlaşınca avukat, işe yeni bir kâtip daha almaya karar veriyor. Avukatlık bürosunda yazıcı olarak işe başlayan Bartleby; garip, yalnız bir adam. Sessiz, sakin, solgun ve durgun. Kelimenin tam anlamıyla ''etliye sütlüye karışmaz'' cinsten. Bartleby, -avukatın dikkatini çekiyor; çünkü işlerini kolaylaştırması için işe aldığı kâtip, işlerini zorlaştırıyor. 

Avukat, çalışanına iyi niyetle yaklaşmıştı; kapitalizm çarkına kapılmış diğer insanlar gibi acımasız değildi. Ama Bartleby, umrunda değilmiş gibi davranıyordu. Kendisine verilen görevlere sürekli aynı cevapla: ''Yapmamayı tercih ederim'' diyerek yanıtlıyordu. Sanki bir tek onun tercihleri önemliymiş gibi hayatını yaşıyordu. Bartleby'nin kendisine verilen işleri ''yapmamayı tercih etmesi'', tıkır tıkır işleyen düzeneği sekteye uğratıyor tabi ki.. Patronu, onu kovamasa da, bu durum çarkın diğer dişlilerini rahatsız etmeye başlıyor ve onun sistemin dışına itilmesi konusunda baskı yapıyorlar. Peki etliye sütlüye karışmayan kâtibimiz neden insanları bu kadar rahatsız ediyor; çünkü onların yapamadığını yapıyor, sistemin içinde savrulmaktansa bazı şeyleri yapmamayı tercih ediyor. Bu ilginç özelliği nedeniyle patronu, belki de hayatında ilk kez bir çalışanının hayat hikâyesini merak ediyor. Yıllardır yanındaki çalışanları işine yaramasıyla değerlendiren avukatın, Bartleby ile bağ kurmak istemesi Bartleby'nin pasif direnişinde başarılı olduğunu gösteriyor. Bartleby'deki bu pasif bir direnişin, avukatın hayatını, bakış açısını değiştirdiğini görüyoruz. Ayrıca hikâyenin en önemli teması, yalnızlıktı. Hem Bartleby açısından hem de yıllardır çalışanlarıyla dahi insani bağı olmayan avukat açısından. Bartleby'nin, avukatı insan olabilme konusunda hapsolduğu yerden çıkardığını görüyoruz. 

Aykırılıkları severim ve Kâtip Bartleby de aykırıydı, bir ortamda kendisini diğerlerinden ayırt ettirmeyi başarıyordu. Sessizliğe aşık biri olarak böylesine sessiz bir karakterle tanıştığıma sevindim. Böyle insanların dünyaya ayak uydurması ne kadar zordur, bilirim. Kâtip Bartleby, dünya sisteminin içinde olmayan hüzünlü bir karakterdi, sadece yapmayı tercih ettiği şeyleri yapıyordu. Onun duruşunu takdir ederken kendi açımızdan iş yerinde işimiz dışında yapmak istemediğimiz şeylere 'hayır' diyemediğimiz için de acizliğimiz yüzümüze vuruluyor. 
Kitap ince olmasına rağmen derin bir okuma gerektiriyor. Okumak kolay ama etkisini sindirmek biraz zaman alıyor. Şartlandırılmış bir dünyada yapmamayı tercih ederek yaşayan bir kâtibin varoluş ıstırabını anlatan bu hikâyenin herkes tarafından okunmasını tavsiye ederim.
Kitapla ve sevgiyle kalın.

Kitabı okuyanlar için, 1970 - Londra Film Festivali'nde yayınlanan filmi bırakıyorum: https://www.youtube.com/watch?v=lrREmd4ds_w

Kitabın Künyesi:

Kitabın Adı: Bartleby
Yazarı: Herman Melville
Türü: Hikâye, Dünya Klasikleri
Sayfa: 50
Yayınevi: Cumhuriyet

Ah mutluluk ışığı sever, biz de dünyayı şen sanırız; ama sefalet kendini vakurca saklar, biz de sefalet yok sanırız.
・ Ciddi bir insanı pasif bir direniş kadar çileden çıkaran bir şey yoktur.
・ ''Ama öyledir, bağnaz kafaların sürekli baskısı, sonunda daha cömert olanların tüm kararlılığını yer bitirir.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder