Kitap: Erzurum Yolculuğu

           

Birçok edebiyat eleştirmenine göre; İngilizlerde Shakespeare, İtalyanlarda Dante neyse Rusların Puşkin'i de odur. Puşkin, aynı zamanda Rus Edebiyatının kurucusu olarak görülür. 38 yaşında bir düello nedeniyle vefat etmesine rağmen kısa ömrüne birçok kallavi eseri sığdırmış diyebiliriz.

Rusya'nın zirveye çıktığı zamanlar ile Osmanlı Devleti'nin gerilemeye, çökmeye başladığı dönemler çakışır. Bu iki devletin tarihte uzun yıllar kıran kırana savaştığı malûmdur. Milletlerin mücadelesiyle geçen, İlber Ortaylı'nın ''İmparatorluğun En Uzun yüzyılı'' diye tarif ettiği 19. yüzyılda, 1828-1829 yılları arasında Osmanlı Devleti ile Rusya arasında yapılan ikinci büyük savaşta Puşkin, sivil olarak orduya katılır. Kendisi yazdıklarından ötürü sürgünle cezalandırılmış ve sürekli gözlem altındadır.

Puşkin'in gittiği tek yabancı ülke, Türkiye'dir. Erzurum Yolculuğu ise, Puşkin'in bu yolculuk sırasındaki izlenimlerini anlatır. Yazar, Osmanlı-Rus Savaşı'nın doğu cephesindeki bölgeye bir tanık olarak katılır. Moskova'dan Tiflis-Kars-Erzurum'a olan yolculuğunda savaşın yaptığı tahribat ve yol güzergâhındaki yerleşim alanları, milletler, kültürler, gelenek ve görenekler hakkında tespitlerde bulunur. Örneğin; Gürcü ve Ermenileri överken Çerkezler ve Kırım Tatarları hakkında olumsuz yargıları var. Onların güvenilmez ve saldırgan olduklarını, silahsızlandırılmaları gerektiğini belirtmiş. Ayrıca yazar, Tiflis hamamlarını övmüş. Ordu maiyetinde olmasında rağmen Türkler hakkında insancıl yaklaşımları var. Hatta savaştan sonra Rus ordusuna zafer şiirleri yazmadığı için birçok eleştiri alır. Erzurum'un teslim alınmasını, buranın komutanı olan paşanın sarayı hakkında epey bilgi verir. Kendisi şair olarak tanıtılınca Türk Paşasının şairi selâmlaması, şairlere verdiğimiz değeri göstermek açısından önemli diye düşünüyorum. 

Kitabı hem Ataol Behramoğlu'nun hem Baştımar'ın çevirisinden okudum. Kitabın sonunda yer alan, Baştımar'ın çevirisindeki sekiz sayfalık ''Yezidî Tarikatı Üstüne Bir Not'' kısmı Behramoğlu'nun çevirisinde yoktu. Puşkin başta ''doğuda şeytana taparlar diye adı çıkmış Yezidilere merakla bakıyordum....Yezidilerin şeytana tapmadıklarına çok memnun olmuştum.'' şeklinde ifadesine rağmen sonda Yezidiler'in inanç esasları ayrıntılı anlatılmış. Çevirmen dipnotunda, bu notun Puşkin'e ait olmadığını, yazarın bir papazdan alıp eserine olduğu gibi eklediğini belirtmiş. Belki de Behramoğlu bu yüzden almadı. Sanırım Puşkin, Yezidiler hakkında söylenenleri yalanlamak istiyordu. Bu bakımdan ben yazarın objektif yazdığını düşünmüyorum. Özellikle Kazaklar ve Kırım Türkleri hakkındaki yargıları konusunda.. Eser Osmanlı-Rus Savaşı'nı yabancı bir gözden okumak adına önemli bir seyahatname. 
Kitapla ve sevgiyle kalın..

                         

Kitabın Künyesi

Kitabın Adı: Erzurum Yolculuğu
Yazarı: Aleksandr Sergeyeviç Puşkin
Çeviren: Ataol Behramoğlu - Z. Baştımar
Türü: Gezi notları, anı.
Sayfa: 98
Yayınevi: İş Bankası Yayınları - Yaba Yayınları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder