Kitap: Aydoğdu Karakolu


Kitap, Telmih Dergisi yayınlarından çıkmış olup, 15 bölümde toplanmıştır. Yazarın yıllardan beri yaşanan terör olaylarından esinlenerek kaleme aldığı hayat hikâyelerinden oluşmaktadır. 

İçinde yaşadığımız coğrafyaya; ağır bedellerin ödendiği, acılarla yoğrulmuş topraklar olduğundan ''vatan'' diyoruz. İzlediğim haber, film ve edindiğim bilgiler ışığında biraz bahsetmek yerinde olacaktır.. Türkiye'de terör eylemleri başladığı yıllardan itibaren on binlerce cana mâl olmuş ve ne yazık ki olmaya da devam etmekte. Yabancı ülkelerce desteklenen ve vatanı bölmeyi amaçlayan terör örgütleri özellikle Doğu ve Güneydoğu illerimizdeki halkın mal ve canlarına kast etmiş, güvenlik güçlerimize saldırmış, yıllardan beri süren yıpratıcı bir unsur olarak faaliyetlerine devam etmiştir. Kendilerini 'halkların kardeşliği için çalışıyoruz?' diyerek Kürt kardeşlerimizin koruyucusu olduğunu iddia etmiş, halkın dini inancını sömürmüş, vergi adı altında bölgedeki halktan haraç toplamış, yaşı gelen gençleri eğitim kamplarına toplamış, zaman zaman halka hizmet eden kamu çalışanlarını da kaçırarak kanunları yok saymıştır. Amaçları neydi peki; devletin otoritesini zayıflatmak ve halka devlete karşı güvensizlik aşılamak..

Terör örgütleri stratejik açıdan özellikle gençleri saldırılarda kullanma suretiyle ne kadar acımasız ve mücadelelerinde kararlı olduklarını gösteriyorlar. Çocukların ve gençlerin devşirilmesi yetişkinlere nazaran çok daha kolay onlar için. Ayrıca gençleri devletin güvenlik tedbirlerinden sıyrılma konusunda yetişkinlere göre daha başarılı bulmaktalar. Bu yöntem dünyanın pek çok farklı yerinde, farklı ideolojilere sahip terör örgütleri tarafından uygulanmaktadır. PKK terör örgütü ise yıllardır çocuk ve gençleri farklı yöntemler kullanarak bünyesine katıp onları zaman içinde örgütün militanlarına dönüştürerek istismar ediyor. Bunda yakın aile ve sosyal çevrenin de etkili olduğunu görüyoruz. Terör örgütü destekçisi ve sempatizanı olanlar, örgütü devlete karşı bir güç gösterisi olarak görüyor, gerek aile fertleri gerek sosyal çevre, gençleri örgüte katılmaya zorlayabiliyor. Bazen de gençlerin aile içi sorunlarından faydalanıp onların gururunu okşayarak kandırma eğilimi göstermişlerdir. İkna, kaçırma, makam ve para teklifi onların kullandığı yöntemler arasında görülmektedir, neticede adam kazanmak onlar için önemli. Böylece kandırdıkları halktan ister gönüllü ister zorla destek toplamış, ihtiyaçlarını karşılamıştır. Örgütün içindeki yabancı unsurlar ise lojistik, organizasyon, eylem planlama işlerine bakar, öne çıkmazlar. Ama tüm bunların asıl sebebi onlar değil mi? Bu coğrafyanın insanlarını birbirine düşürmek, vatan topraklarını bölmek.. 

Terörün zulmünden usanan insanlar ise çareyi memleketlerini bırakıp bir gelecek kurma ümidiyle göç etmekte bulmuşlardır. Terör eylemleri bölge halkını son derece mağdur etmiş; tarımdan hayvancılığa, turizmden insan göçüne kadar her alanda olumsuz etkisini göstermiştir. Örgütün bu yıkıcı faaliyetleri bölge illerinde temel sorunlara neden olmuştur; coğrafî şartlar, güvenlik sorunu, personel durumu, işsizlik, düzensiz nüfus artışı, göç, eğitim durumu, sosyo-ekonomik ve psikolojik sorunlar, uyuşturucu ve kaçakçılık gibi.. Bu gibi sorun
lar ise ülkemize sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan büyük zararlar vermektedir. 

En önemlisi; aziz milletimiz yıllardır terör belâsına pek çok şehit vermiştir. Asker, öğretmen, polis.. Bu toprakları vatan yapmak için dün nasıl bedeller ödediysek, bugün de öyle ödüyoruz. Bu vatan için canlarını feda edenlerden Allah razı olsun diyor, rahmet ve minnetle anıyorum.

Yazar, görevi gereği gittiği yerlerde bölge insanlarının maruz kaldığı hadiseleri dinlemiş, onların yaşadığı acı olaylardan esinlenerek bu kitabı kaleme almıştır. Terör illetinin başta bölge insanı olmak üzere ülkemize ve milletimize nasıl zararlar verdiğini, bunun insanlarda bıraktığı psikolojik izleri kitapta görmek mümkün. Kitap, Terör örgütü PKK'yı, o bölgede yaşayan tamirci Yusuf'un üzerinden anlatıyor. Kitabın içeriği, Yusuf'un günün birinde teröristler tarafından sınır dışına kaçırılması ve on dört ay sonunda bir fırsatını bularak kaçıp Türkiye'de bir sınır karakolu olan Aydoğdu Karakolu'na sığınması olarak özetlenebilir. Bu süreçte sözde mahkemece yargılanması, günlerce işkence görmesi, örgüte sığınak olmuş kayalık ve mağaralar, kandırılmış çocuk ve gençler, şahit olduğu insanlık dışı olaylara ve bunlara rağmen hiçbir zaman vatanına olan sevgiden, inancından kuşku duymayan Yusuf'un kurtulma ümidine tanık oluyoruz. Terör örgütünün iç yüzünü merak edenler için tavsiyedir. Kitap Şuuru ailesine teşekkürlerimle. Kitap ve sevgiyle kalın..

Kitabın Künyesi:

Kitabın Adı: Aydoğdu Karakolu
Yazarı: Selahattin Yazar
Türü: Hikâye-roman
Sayfa: 121
Yayınevi: Telmih Yayınları

...
 ''Biz vatana âşık olmuşuz;
Yaşarken kol kolayız, ölürken koyun koyuna...''

''Bu toprakların delisi ile velisi hiç eksik olmazdı.'' (Coğrafyaya has :)

''Biz cenazede ağlar, düğünde eğleniriz. Hep böyle yaşarız, yas da bize misafirdir sürur da...''

''Kitap Şuuru, İnsanlık Şuurudur.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder