Kitap: İstiklâl Marşımızın Açıklaması


Âsım'ın nesli olabilmek dileğiyle.. 
(Âsım'ın Nesli: Namusunu çiğnetmemiş, çiğnetmeyecek, onurlu ve imanlı gençlik..)

Marşlar, bir milletin ortak duygu ve düşüncelerini, heyecanını, var olma azmini dile getiren, millî birlik arzusunu yansıtan, her zaman grup hâlinde ezgiyle okunan manzum eserlerdir. İstiklâl Marşımız da bizim hem millî hem dinî değerlerimizi koruma, yaşatma ve devam ettirme azim ve kararlılığımızı yansıtır. Miilî mücadelemizi verdiğimiz var olma-yok olma savaşının, İstiklâl Harbi'nin tam ortasında yazıldı. Marşımız, resmî toplantı ve törenlerde hep bir ağızdan, saygı göstergesi olarak ayakta ve yüksek sesle okuduğumuz millî kimliğimizin vesikasıdır. Bu nedenle Mehmet Âkif, Anadolumuzun birçok şehri işgal altındayken Mustafa Kemal'in bir mektubuyla yola çıkmış ve Anadolu'da vaazlar vererek halkın manevî lideri olmuştur. Mehmet Âkif Ersoy, destansı eseri İstiklâl Marşı ile bütünleşmiştir. Gerek karakteriyle gerek fikirleriyle bu milllete örnek bir şahsiyettir Mehmet Âkif.. Onu millete unutturmak isteyerek İstiklâl Marşı'nın yeniden yazılmasını teklif edenler alçaktırlar, dünü unutturmak isteyenlerdir. Dünü unutanlar da dünü yaşamaya mahkûm kalırlar. İstiklal Marşı'na hücum kampanyası başlatıldığında o şöyle demiştir:

''O şiir bir daha yazılamaz... Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lâzım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur.''

O şiir yarışmasına ''Parayla milletime marş olacak şiir yazmam'' diyerek para ödülü olan bir yarışmaya katılmak istememişti, hâlbuki o sırada sırtında giyecek paltosu yoktu. Dostu Hamdullah Suphi'nin zar zor iknasıyla şiiri yazar; milletine yazdığı şiirin para ödülünü almayacak kadar şerefli, parayı bir yardım vakfına bağışlayacak kadar da fedakârdır. Tamamen vatan ve millet sevgisi, hürriyet aşkı, terakki (gelişme, ilerleme) arzusuyla yazmıştır şiirini. Hattâ bu şiiri Mehmet Âkif, Türk milletine armağan ettiği için Safahat eserine almamıştır. Milliyetçidir Mehmet Âkif; ancak onun milliyetçiliğinde marşın dizelerinde yer alan ''ırk'' kelimesinden birtakım insanların rahatsız olduğu gibi bir ırkçılık yer almaz. O, Türk-İslâm dünyasını bir arada, müreffeh bir şekilde görmek istiyordu. Safahat eserinde bunun üstünde çokça durmuş, gittiği Türk-İslâm coğrafyalarının manevî noksanlarını dizelerinde dele getirmiştir. Tembellik, devlet adamlarının basiretsizliği, cehâlet, ''emr-i bi'l mâruf ve nehy-i ani'l münker'i terk etme, riyakârlık, fesatçılık, yanlış tevekkül.. Gözlemlediği kadarıyla bir milleti yok olmanın eşiğine bunların getirdiğini bir reçete gibi sunmuştur bize. Bugün Türk-İslâm dünyası aynı illetlerden mustariptir. Onu ve İstiklâl Marşı'nı anlamak, dönemin ruhuna vakıf olmak, onun iç dünyasını anlayıp Safahat'ı iyi analiz etmekten geçer.

Akif'in: ''İmanım olmasa yazabilir miydim?'' dediği İstiklal Marşı, o günkü heyecanın arşa yükselmesinin ifadesidir. Evet o şiir bir daha yazılamaz! 
Gerek söz, gerek şiir kalitesi bakımından yeryüzündeki millî marşların hiçbirisiyle ölçülemeyecek kadar üstün derin mânâlar taşır. Bu bakımdan Atatürk'ün de ifade ettiği gibi; asla unutulmaması, asırlar boyunca söylenmesi, dost ve düşmanın Türk'ün hislerini anlaması gerekmektedir. Çünkü İstiklâl Marşı, bizim hürriyet ve istiklâl ruhumuzu anlatır:

''Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl.''

Prof. Dr. Nurullah Çetin'in kaleme aldığı eserde İstiklâl Marşımızın yazım aşaması, içeriği, dizelerin derin mânâları açıklanmıştır. Mehmet Âkif, bu marşı yazarken hangi kaynaklardan yararlanmış, nelere tepki göstermiş kaynaklarıyla birlikte belirtmiştir. Kitapta marşımız başka milletlerin millî marşlarının adı ile karşılaştırılmış,  bizim için hem vatanseverlik duygularını hem İslâmî değerleri ifade eden kapsayıcı adın ''istiklâl'' olduğu dile getirilmiştir. Nurullah Çetin Hocamız güzel bir çalışma ortaya koymuş. Okul kütüphanelerinde bulunması gereken, Türkçe derslerinde yardımcı kaynak niteliğinde öğretici bir kitap olmuş. Kitabın kapağı da konu bağlamında ve gayet hoş olmuş. Nurullah Çetin Hocamız güzel bir çalışma ortaya koymuş. Okul kütüphanelerinde bulunması gereken, Türkçe derslerinde yardımcı kaynak niteliğinde öğretici bir kitap olmuş. Törenlerde marşı okuyoruz ama marşın anlamını, bize yüklediği ödevleri biliyor muyuz? Anne-babalar, öğretmenler çocuklara bu şuuru kazandırmaya gayret etmelidir. Bayramlarda minicik çocukların İstiklâl Marşı'nı ezberden yüksek sesle okuması, onların heyecanına ortak olmak sizi de heyecanlandırmıyor mu? Eğer bu şuura, Türk-İslâm hassasiyetine sahip olursak birlik oluruz, vatanımızda söz sahibi oluruz. 

İstiklâl Marşı'mızın kabulünün üstünden bir asır geçti. Can tende olduğu sürece minnetle anmaya devam edeceğiz.. Bu vesileyle Millî Mücadelemizin manevî lideri, İstiklâl şairimiz Mehmet Âkif Ersoy'u ve azîz şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ruhları şâd, mekânları Cennet-ü âlâ olsun. Telmih Atölyesi'nden çıkan daha nice güzel eserler okumak dileğiyle.. Kitap Şuuru ailesine teşekkürler. Kitapla ve sevgiyle kalın..

Kitabın Künyesi:

Adı: İstiklâl Marşımızın Açıklaması
Yazarı: Prof. Dr. Nurullah Çetin
Türü: Araştırma-İnceleme
Sayfa: 128
Yayınevi: Telmih Yayınları

''Kitap Şuuru, İnsanlık Şuurudur.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder