Dergi: Güneysu Dergisi 127. Sayı


Üç aylık kültür, sanat ve edebiyat dergisi. Osmaniye'de, Cebelitarık Gazeteciler Cemiyeti tarafından yayımlanmaktadır. Dergi 1985'ten beri yürüyüşüne devam etmektedir. Kapak resmi, mevsime uygun olarak Osmaniye'nin manzaralarını bizlere sunuyor. Dosya konusu olmadığı için yazıların mevsim özelliklerine göre ele alındığını söylemek mümkün. Derginin üç aylık da olsa edebiyat, kültür ve sanata hizmet yolunda yazar ve şairlerce yaşatılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bu vesileyle Osmaniye'ye kültürel anlamda katkı sağlıyor. Hikâye, deneme, anı, şiir, araştırma yazıları, kitap tanıtımları olarak dolu dolu bir içeriğe sahip. Yazıların çoğunluğu yerel yazar ve şairlerin kalemine ait diyebiliriz. Ayrıca yine aynı topluluk, her sene Türkiye Geneli Liseler Arası Bestami Yazgan Şiir Yarışması'na öncülük ederek, genç yeteneklerin keşfedilmesi açısından örnek teşkil ediyor. 

Derginin bu sayısı Yaz-2020 olarak çıktı. Bu sayıda en çok beğendiğim; ''Çöl Yemen'de Can Verenler - Biri Memet Biri Memiş'' adlı sözlü tarih çalışması oldu. Bir Yemen ağıdının peşinden iz sürerek kaynağına ulaşılması da en az kendisi kadar değerli. Öte yandan dergide günlük hayatımızı önemli ölçüde etkileyen Covid-19 salgını ve bununla birlikte alınan önlemlerle sosyal hayatın değişimi ele alınmış. Hayatımızın yeni bir döneme girdiğini, sosyal mesafe gereği tokalaşmanın önemini yitirdiği vurgulanmış. Evde kalma sürecinde yüz yüze muhabbetin yerini sanal muhabbete bıraktığı; böylece okuma, yazma ve eğitimin de daha fazla dijital ortama taşındığını belirtiyor. Ne günlerdi... imkânsızlıklar içindeki bir köy okulunda uzaktan eğitimle ders işlemeye çalışmak ve virüsün kol gezdiği sokaklarda direnmek. O günlerin unutmak istemediğim tek güzel yanı; çocuklarla kurduğum bağdı. 2020 yılının benim için özeti bu. Umarım bu salgın hayatımızdan tamamen silinir de bir daha böyle bir musibet yaşamayız. Kitapla ve sevgiyle kalın..

Alıntılar:

- Biz toplum olarak babadan oğula isim koyma geleneğine sadık bir milletiz. Mesela: Babanın adı Halil, oğlu Mahmut ise, Mahmut evlendiğinde oğluna babasının adını verecek, geleneğe uyarak atasının adını yaşatacaktır. Özellikle Karaisalı köylerinde bu gelenek hâlâ devam etmektedir. (Ailede ölen kişinin adını yaşatma, bir nev'i vefâ borcu)

- Kalpten gazi olanlar bir türlü yerleşemez bir yere. /Çetin Oranlı, Ruha Dokunan İnsan Öyküleri

- Kendi başına gelmeyen şey, uzak gibi görünür insana. /Çetin Oranlı

- Hayatımız bir yol, ömrümüz bir yolculuk, biz ise yolcularız. Bir kez daha anladım ki ihmallerden uzak olmalıyız. Zamanımız çok kıymetli. Yolcu olduğumuzu unutmamalıyız, yoldan vazgeçmemeliyiz ve devamlı keşfetmeliyiz. Sevmesini biliyorsak sorun yok. Bize yeterince değer vermeyenlere takılıp kalmamalıyız. Sevilesi nice insan ve nice güzellik var. (Yolumuz iyi insanlara çıksın ve güzel yolculuklara..)

- ''Vazife, içinde bulunduğumuz zamanın bizden istediği şeydir.'' diyor Goethe. Hepimiz yaşadığımız çağdan sorumlu değil miyiz? Tanıklığımız içinde bulunduğumuz vakte değil mi? Kutlu kitabımız ''Her ümmet yaşadığı çağdan sorumludur'' buyurmuyor mu?

@müveriheninkaleminden

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder