Türkülerin Dilinden: Sobalarında Kuru Da Meşe Yanıyor


Türkünün Yöresi: Denizli-Tavas (Yârengöme)
Kaynak Kişi: Özay Gönlüm
Derleyen/Notaya Alan/İcra Eden: 
Özay Gönlüm
Makamı: Nikriz

Türkünün Hikâyesi: İzmir'in Yunan işgali altında olduğu sırada bölgede bulunan efeler, yörükler mücadelenin önemli bir kısmını oluşturmaktaydı. Haklarında yakılan türküler bugün hâlâ dilden dile dolaşmaktadır. Bu türkü de mücadelesini farklı bir şekilde veren Mehmet Efe'nin hikâyesidir. Balkan Savaşı'nda bir bacağını kaybeden ve bu nedenle Kurtuluş Savaşı'ndaki diğer efelere katılamayan Mehmet Efe, bölgedeki mücadeleyi gördükçe bir efeye oturmak yakışmaz diye düşünür, ancak elinden bir şey gelmez. Evde oturdukça içerleyen Mehmet Efe'nin bedenini bir üşüme alır. Yazın bile evinde soba yakmak zorunda kaldığını görenler, başta İzmir olmak üzere ona bu türküyü yakmışlardır. 

Özay Gönlüm'ün anlatımıyla:
Yıl 1922. Bir kara bulut ağmış İzmir yakasında. Sarıvermiş yurdumuzu dört baştan. Kadını, erkeği, hastası, dinci, yaşlısı, genci tek kuvvet olmuşlar. Düşmana karşı durmuşlar. Efeler yiğitler, omuz omuza, el ele. Mavzerini kapan, dah deyip çıkmış cavır düşmanına. Taşına toprağına, herkes kurban Anadolu'ma. Günler günleri, aylar ayları kovalamış, memleket yangın yerine dönüp dururken Mustafa Kemal adı sarmış her yanları. Yeşerdi vermiş tüm umutları. İşte o vakitler, Denizli'nin Yarengümesi'nde şimdiki adıyla Tavas'ta, bir Mehmet Efe yaşamış. Yüreği bir ateş, bir yelim, bir fırtınaymış. Yediden yetmişe herkes karşı koyarken düşmana, bir yanda bir bacağı kopuk Mehmet Efe, Mehmet Ağa. Balkan Harbi'nde şarapnel patlamış yanında. Bacağı gitmiş amma, yüreği bir yanardağ haa... Gökçen Efe, Yörük Ali, Demirci Efeler karşı koyarken düşmana, evde oturmak yaraşır mı ulen Mehmet Efe'nin şanına? Yaraşmaz elbet. Eyi eyi de günler geçmiş aradan. Mehmet Efe'me bir dert vermiş Yaradan. Kafasında kura kura, ''işe yaramıyom; düşmana, cepheye varamıyom'' diye başlamış üşümeye. Tövbe tövbe Yarabbim. Zangır zangır titremeye. Yazın bile zoba yanıyormuş yanında. Dokuz tane yorgan örtüyorlarmış üstüne, gine de üşüyom, donuyom diyormuş. Tasasından kahrolup ölüyormuş. Dee, ne vakit Mustafa Kemal Paşa, arkadaşları güzel yurdumuzdan kahpe düşmanı sökmüş. Koca İzmir denizine dökmüş. İşte o anda dehşet bir şey olmuş. Mehmet Efe'nin üşümesi, donması geçmiş. Yüreği tüm ulus gibi ferahlayıvermiş. Sonra... Sonra halk denen büyük usta bir türkü yakmış bu hususta; yıllar yılı çalınsın, söylensin diye. Buyurun Mehmet Efe'nin türküsünü dinlemeye.... /Özay Gönlüm

Zobalarında guru da meşe yanıyor efem
Yanıyor da Memet Efem de üşümüş de donuyor
Boncuklu da gelin ortalıkta dönüyor da dönüyor
Aslanım da efeler vay vay...

Gar mı yağıpba Yarengöme'nin dağına Efem
Memet Ağa'm da oturu da vermiş efelerin sağına
Çıkam ha der şu dağların başına da başına
Aslanım da efeler vay vay...

Yârengöme: Yârenlerin küme olduğu yer. Tavas'ın eski adı.
Türküde adı geçen Yârengöme, bugün Denizli'nin Tavas adıyla bilinen ilçesidir. Zamanla ilgili çok fazla ifade bulunmamakta.. Türküye ilham olan Mehmet Efe, vatan sevdasıyla yanıp tutuşurken hiçbir faaliyette bulunamamaktan donmaya başlar. Balkan Harbi'nde kaybettiği bacağı savaşmasına engel olmuş, bu durum onun mücadelesini istediği gibi verememesine sebep olmuştur. Bölgede mücadele eden Gökçen Efe, Demirci Efe, Ali Osman Efe, Yörük Ali gibi kahramanları gördükçe destek vermek ister; ama bunu yapamaz. Efelerin sağına oturması hasebiyle, efelerle görüştüğü düşünülebilir. Türküdeki isimsiz 'Boncuklu Gelin' ise Mehmet Efe'nin eşi olabilir.

Ata türküsüdür bu türkü. Hikâyesiyle daha bir anlam kazanır. Denizli'nin sanatçısı Özay Gönlüm kadar iyi söyleyen yoktur. Çünkü o, hem türküyü hem de hikâyesini yöre ağzıyla güzel okur. Hemşehrisi olmaktan gurur duyduğum üstaddır. Çatalçeşme'de gelene geçene gülümseyen heykeli vardır. Sanatı, Yâren'i, tiyatral gücü, Ege'ye hakimiyeti, yöre ağzı, halka ve müziğine olan aşkıyla bir efsanedir Özay Gönlüm. Türkü tadında kalın..

Derleme: 

Rahmetli Özay Gönlüm'ün okuduğu özgün hâli: https://www.youtube.com/watch?v=Xcw92Tab398
Türkülerin annesi Emel Taşçıoğlu2nun yorumu: https://www.youtube.com/watch?v=ACeL4GpO-Nk
@müverriheninkaleminden

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder