Kitap: Ev Sahibi


Kitabın içeriğinde üç hikâye yer almakta: Dünya Çiftliği, Sobek ve Ev Sahibi. Her üç hikâye de sade ve sürükleyici. Okurken zihninizde bir macera-bilimkurgu filmi gibi etki bıraktığını söyleyebilirim. Dünya Çiftliği'nde; köle olmamak adına savaş verdikleri dünyada ne yazık ki bencil insanların daha çok yaşaması için birer metal kapsülde uyutulan bir avuç zavallı insanın hikâyesi anlatılıyor. İnsanoğlu dünyayı yaşanmaz hâle getirince aynısını diğer gezegenlere de yapmak için koloniler kurarak yerleşir. Herkes mi, hayır sadece zengin ve ayrıcalıklı kesim. Buradaki anlatım, bilim ve teknolojinin insanlığa verdiği zararları düşündürdü. Uzay yolcuları filmini anımsadım. İnsan eliyle insanlığa verilen zararlar.. yapay zekâlar, robotlar ne derece güvenli?  

Sobek adlı hikâyede, Mısır'ın gizemli çöllerinde dolaşırken arkeolog Carter ve ekibinin kazılardan çıkan parçaları birleştirip olayların gizemini çözmeye çalışırken yeraltından gelen misafirler tarafından kaçırılması anlatılmış. Burada Mısır'ın timsah başlı tanrısı Sobek'in kazıda bulunan büstünü, insanların egosu ve açgözlülüğü için katlettiği yerli halklara tanık oluyoruz.  

Son olarak Ev Sahibi adlı hikâyede, varlıklı bir adamın zengin ve işveren olması sebebiyle herkesin ona sevgi ve saygıda kusur etmeyeceğini zannetmesi, kibrini etrafındaki insanlara dokundurması sonucu histerik hareketleri anlatılmış. 

Diyarbakırlı yazarımızın kalemini beğendim. Yazar ilk kitabında okuyucuyu sıkmadan önemli noktalara odaklanarak keyifli bir çalışma ortaya koymuş. Hikâyelerin sonu başarılı şekilde bitirilmiş. Kısa ama etkileyiciydi. Kitapla ve sevgiyle kalın..

Kitabın Künyesi:

Kitabın Adı: Ev Sahibi
Yazarı: Şeyhmus Görmez
Türü: Edebiyat, öykü
Sayfa: 86
Yayınevi: Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık

Alıntılar:

* Herkes mutluyken, insanlar mutluyken, diğer insanların ne sorunu olduğunu merak etmiyorlar. (Dünya böyle duyarsızlaşıyor..)

* Şehir devletleri asla ''köle''kelimesini tercih etmiyor, onun yerine ''çalışan'' demeyi yeğliyorlardı. (Modern kölelik)

* ... zaten okumuş olduğu kitabı neden tekrar okuduğunu sordu. Aynı kitabı okumanın ne anlamı vardı ki? Carter çocuğun başını sevip gülümseyerek cevap verdi:
''Kitap aynı olabilir Musa; ama insan aynı insan değil.'' (Doğru ve güzel kitapları tekraren okumak önemli.)

* Asla çok samimi olmadığımız, hattâ gerekmedikçe konuşmadığımız insanlara ''Kardeşlerim'' diye hitap etmek, bu işte beraber olduğumuzu hissettirmek içindi. ''Ya savaşacağız ya da teslim olacağız.''

* ... bir arkeolog olmaya bile gerek yok, Mısır'da gezerken sağa sola bakmanız yeterli olacaktır. Sizler çakal başlı Anubis'in, Sfenks'in ve daha birçok şeyin sadece Mısırlıların hayal gücünün ürünü mü sanıyorsunuz? Hayır Bay Carter, insanlar katletmeden önce birçok halkları vardı bu topraklarda.

* Ayağında pranga olduktan sonra ha bir elinde ekmek olmuş ha iki elinde, fark eder mi?

''Kitap Şuuru, İnsanlık Şuurudur.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder