Osmanlı Türkçesi Kılavuzu I
"İnsanlar nasıl sağlam bir hafızayla sağlıklı bir ruh hâlinde bulunuyorsa, toplumlar da öylece geçmişlerini hatırladıkları, onları toplum yapan kültürel aktarım zincirlerini korudukları sürece sağlıklı olabilirler. Bugün her gün gelip geçtiği yol üzerindeki çeşme kitabesini, dedelerinin mezar taşını, yahut nasılsa elinde kalmış eski bir mektubu, kütüphaneler dolusu bilimsel ve edebî eseri okuyamayan başkaca bir toplum yoktur." diyor Prof. Dr. Hayati Develi. Kişi nasıl ki bir hafızaya sahiptir; tarih de milletlerin hafızasıdır.
Bir kere Osmanlıca diye bir dil yok. Bilimsel adıyla Osmanlı Türkçesi ya da Klasik Türkçe'dir. Osmanlıca deyince, Türkçede -ce, -ca yapım eki biliyorsunuz eklenen kelimeye dil ve lehçe anlamı katar. Bu yüzden Osmanlı Türkçesini konuştuğumuz Türkçeden apayrı bir dil gibi görmek yanlıştır. Ecdâdımızın dilidir, dolayısıyla kültür bağımız vardır. Temeli Arap alfabesi olmakla birlikte, İranlıların ilâve ettiği bazı harflerle Türklerin ilâvelerinden oluşmaktadır. Arapça ve Farsça'dan birçok unsur ve kelime alınmış, alınanlar çoğu zaman yerelleşmiştir. Bu kelimeleri asırlardır kullanmışız, bizim olmuş. Zaman içinde Türkçeleşmiş olan Türkçe'dir.
Düşünüldüğü gibi, öğrenilmesi zor değil. Yeter ki öğrenmek isteyen istek ve gayret duysun. Elimdeki bu kitap kolaydan zora, temelden ayrıntıya gidiyor. Başlangıç-Orta-İleri olmak üzere üç seviye hâlinde plânlanmış. Başlangıç için harfler, kalıplar yer almakta. İçindeki okuma metinleri sayesinde göz alışıyor, alıştırma yaptıkça da ilerleme kaydediyorsunuz. Hele eski bir metin, kitâbe, mezar taşı okuyabildiğiniz zaman mutlu olup daha da iştahlanıyorsunuz. Hiç bilmeyenler için mükemmel bir başlangıç kitabı diyebilirim.
Osmanlı Türkçesi Kılavuzu II
Osmanlı Türkçesi Kılavuzu-1'in devamı niteliğindedir. Bu kitapta Arapça ve Farsça kelimelerin yapısı, çokluk vezinleri, masdarlar (bâblar), tamlamalar yer almakta. Öğrenmeyi pekiştirmek için yine alıştırmalar ve tarihî-edebî metinler bulunmakta. Öğrenmeyi kolaylaştırıcı, açık ve anlaşılır bir yöntem sergilenmiş. Kılavuz I'dekinden farklı olarak daha çok okuma metnine yer ayrılmış, rika yazısını tanımak ve pratik yapmak için ideal.
Bu arada Osmanlı Türkçesi keşke okullarda seçmeli değil de, zorunlu ders olarak okutulsa-öğretilse. Sadece Sosyal Bilimler liseleriyle sınırlı kalmasa. Çocuklar atalarının kullandığı yazıya, sözcüklere, yazdığı eserlere yabancı kalmasa. Bunu hep söylüyorum; tarihine vefalı ve millî bir eğitim anlayışı olmadıkça eski müreffeh zamanlarımıza dönmenin özlemini çeker dururuz. Çocukların eğitimini tartışır dururuz. Yabancı ülkelerin ders kitaplarında Türk aleytarlığı yapılmakta. Bunu bizzat İlber hocamız kitabında söylüyor. Keşke şu eğitim sistemine siyasîler değil de işinin ehli, uzman eğitimcilerimiz el atsa.. Köklerimiz, tarihimiz, kültürümüz için Türkiye, her şeyden evvel eğitime önem vermeli. Umudumuz o yönde inşâAllah.
Öğrenmek isteyenler Osmanlı Türkçesi'ni kendi başına da öğrenebilir. Sağda solda Atatürk'ün alfabe inkılabına karşı çamur atmaya gerek yok, neticede öğrenmemek sizin seçiminiz. Atalarına vefâ duyan herkes okumalı, öğrenmeli diyorum. Kitapla ve sevgiyle kalın.
Kitabın Künyesi:
Kitap Adı: Osmanlı Türkçesi Kılavuzu 1-2
Yazarı: Prof. Dr. Hayati Develi
Türü: Dilbilimi, etimoloji
Sayfa: 440-440
Yayınevi: Kesit Yayınları
''Osmanlıca mı, Osmanlı Türkçesi mi?'' Ecdâd ile kültür bağımız olan Osmanlı Türkçesi hakkında şu programı izleyebilirsiniz:
@müverriheninkaleminden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder