Kitaba adını veren
ünlü ''Sisler Bulvarı'' şiirini Attilâ İlhan, çoğu kişinin bildiğinin aksine
Paris'ten değil, İstanbul'daki Atatürk Bulvarı'ndan esinlenerek yazdığını ifade
eder. Hattâ Tezer Özlü ''Çocukluğumun Soğuk Geceleri'' adlı romanında ''Her gün geçtiğim için mi, yoksa boşluktaki duyguları
yansıttığı için mi, yoksa herkes sözünü ettiği için mi, hep Sisler Bulvarı'nı
okuyorum. Bekleyen gemiler.. uzak limanların özlemi.. düşlenen, erişilemeyen
sevgililer." şeklinde bahsetmiş.
Attilâ İlhan, genellikle ''aşk şairi'' olarak
bilinir. Aynı zamanda bir dâvâ adamıdır. Toplumcu bir şiir anlayışı vardır. Ben Sana Mecburum, Üçüncü Şahsın Şiiri, Emperyal Oteli en sevdiğim şiirleridir.
Şairin
lâkabı ''kaptan''dır. Deniz tutkunudur, çocukluğunda kaptan olmak istermiş; bu
yüzden şiirlerinde deniz, liman, rüzgar, levanten temalarını çokça işlemiştir.
Öte yandan şiirlerinde; doğa-insan çelişkisi, Anadolu şehirleri ve halkı, tarım
üretimi ve tarla işçilerinin çektiği çileler, tütün, pamuk, buğday, güreş, Türk
işçileri için grev hakkı, memleket sorunları, barış, umut, aşk, oteller,
kaldırımlar, 1940-50'li yıllarda sınıf kavgası, baskı ve sefalet yılları,
İstanbul'un durumu, ülkenin çaresizliği, Paris yolculuğu gibi konular yer alır.
Şiirlerinde doğasal ve toplumsal diyalektiği iç içe harmanlamış, gerçeküstücü
imgeler kullanmıştır. Türkü ritimli şiirleri de vardır.
Onun şiirlerinde
alışılmışın dışında ayrı bir tat vardır. Babası da şairdir, Muharrem Bedrettin
İlhan. Babası divân tarzı gazeller yazarmış. Eski-yeni çatışması kuşaklar
arasında hep vardır ya, Attilâ İlhan da şiir konusunda babasıyla çatışır, yazdığı
şiirlerle kendisini babasına kabul ettirmeye çalışırmış.
Attilâ İlhan II.
Dünya Savaşı'ndan çok etkilenmiş. Soğuk Savaş
Dönemi'nin izleri, o bunalımlı yıllar şiirlerine yansımıştır. Türkiye'de 1950-55
yılları dönemi için 'ağır baskı altındaydık', diye ifade etmiş; hatta şiirlerini
yayınlayacak dergi bulamamış, ya şiirlerinin savaş dönemi yanlış anlaşılabilecek
bazı kısımlarını değiştirerek yayınlatmış, ya da sonraki yıllar yayımlanmıştır. Dönemin şartlarına dem vurarak eserleri yayınlamak için solcu kesimin sıkıntı çektiğinden bahseder. O dönem aynı şey sağcı kesim için de geçerliydi.
Attilâ İlhan hem yaşadığı dönemde, hem kendisinden sonraki genç kuşağı ve genç
şairleri etkilemiştir. Şiirleri çeşitli dillere çevrilmiş ve bazıları
bestelenmiştir. Bu arada Atilla diye ne bir Türk hükümdarı var ne bir şair.. Doğrusu Attilâ'dır. (biraz saygı) O aynı zamanda ''Mavi akımı''nı benimsemiş; şiirlerinde
noktalama işaretleri ve büyük harf kullanmamıştır.
Kitaplarının sonuna eklediği ''meraklısı için notlar'' kısmından, şiirinin otobiyografik olduğunu anlıyoruz. Attila İlhan, ''Şiiri yaşamaktan yayımlamaya vakit kalmıyordu.'' der bir yerde. Ne mutlu şiir gibi yaşayanlara.. Yazdığı şiirleri yaşayan kaç şair vardır ki dünyada.. Velhâsıl, okuduğumuz her şiirin ruhumuza incelik katması dileğiyle.. Kitapla ve sevgiyle kalın..
Kitabın Künyesi:
Kitabın Adı: Sisler
Bulvarı
Yazarı:
Attilâ İlhan
Sayfa: 129
Türü: Şiir
Yayınevi: Bilgi
Yayınevi
Alıntılar:
* anamdan yolcu
doğmuşum
yedi dağın yolları kalbimden
geçer
salkım salkım mısralar gelir
içimden
dudaklarımda yağmur
damlaları
alır beni yollar beni alır
gider
anamdan yolcu
doğmuşum
* sen söyle iki
gözüm
hangi merhem çâredir şu bizim
yaramıza
yel üfürdü su götürdü
gençliğimizi
* içim büyük
karanlıktı ellerimi göğe uzattım
* ben ne inim ne
cinim ben bir garip ademim
* çocuklar gibi
sevdim devler gibi ıstırap çektim
* yüreğim kırıldı
kanım kurudu
var git karadeniz var git
başımdan
mızıka çalındı düğün mü
sandın
bir yol koyup gideni gelir mi
sandın
* karalar giyinmiş karadeniz akmam diyor
dokunmayın ağlamaktan bıkmam diyor
* geçmiş zaman olur
ki yaşandıkça ölünür
* dumanlı dağın
çobanı garib yıldız
yağmurlar yağmasına
yağıyor
rüzgârlar esmesine
esiyor
ben ölmüşüm sen ölmüşsün kime
ne
kimsecikler derdimizi
bilmiyor
Kitaba ismini veren Sisler Bulvarı şiirini bestesiyle dinlemek isteyenler için;
Sisler Bulvarını kendi sesinden dinlemek için;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder