Burada Ömer Seyfettin'in ''Forsa'' ve ''Kızılelma Neresi?'' hikâyeleri 10 farklı Türk lehçesine
(Türkiye Türkçesi, Kazak Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi,
Karaçay-Malkar Türkçesi, Kırım-Tatar Türkçesi, Gagauz Türkçesi, Kazan Tatar
Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Başkurt Türkçesi, Kırgız Türkçesi ve Özbek
Türkçesi) çevrilerek tek bir kitapta toplanmış. Kitap, Ömer
Seyfettin'in vefatının 100. yıl dönümüne armağan olarak hazırlanmış.
Kitabın da adı olan ''Kızılelma''; kimi zaman ulaşılması gereken
bir yer, kimi zaman fethedilmesi gereken bir beldedir. Osmanlı döneminde,
özellikle Batı memleketlerine doğru yürütülen bir cihâdın sembolü olmuş,
yeniçeriler arasında motivasyon olarak yaygınlık kazanmıştır. Ömer Seyfettin'in
eserinde ise Kızılelma; ne Çin, ne Hint, ne de Viyana'dır. Hak yolu, hakikât
yolu, padişahın sadık askerlerini götüreceği fetih memleketi olarak ifade edilir. Son yıllarda
tarihî dizi ve filmlerde de duyulan bu kavram, Türkler arasında cihân
hakimiyetinin sembolüdür, yani bir ülküdür. Bir Ömer Seyfettin
hayranı olarak hikâyeleri farklı Türk
lehçelerinde görmek, okumak gurur verici. Girişte, kitabın hazırlayanı
İmdat Avşar, kısa bir takdim yazısıyla Ömer Seyfettin hakkında malumât vermiş. Kitabın içeriğinde Ömer Seyfettin'in farklı fotoğraflarına yer verilmesi, hem
onu yâd etmek adına, hem de görsellik açısından anlamlı olmuş. Bugün meşhur Batılı yazarların eserlerine hayran kalınıyor (özellikle okumaya yeni başlayanlar Türk yazınına değil de Batılı edebiyata yöneliyor. Ancak
Ömer Seyfettin gibi eşsiz değerlerimizin Türk okurlar tarafından bilinmiyor olması ne yazık değil mi ??? Ne üzücü.. Türk Edebiyatı oldukça zengin, yeter ki keşfetmeye çalışalım.. Velhâsıl; tarihine, diline, kültürüne, ata
mirasına sahip çıkan bir gelecek bırakmak dileğiyle..
''Bir vatansever nasıl olmalı?'' sorusuna
cevap arayan Ömer Seyfettin okusun. O, içinde doğduğu Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarında devletini çöküşten kurtarmak için birçok Osmanlı aydını gibi çareler aramıştır. Yine bir hikâyesinde, kaybettiğimiz topraklar için ''Kalbim bunları düşüne düşüne, beynimde ateşlenen kanımdan yanmaya başlardı.'' ifadelerini kullanmıştır. Eserleriyle çocukluğumda tanıştığım ve hâlâ
okumaktan bıkmadığım bir yazardır Ömer Seyfettin. Bir çocuk Ömer
Seyfettin hikâyeleriyle tanışmamışsa, hayatta çok şey kaçırmış demektir.
Hikâyeleri kısa olduğu kadar insanda uzun bir etki bırakır. O, "Türkçülük'' akımını benimsemiş olup
eserlerini bu doğrultuda kaleme almış, kısacık ömrüne rağmen ardında muhteşem
eserler bırakmıştır. Onun Türkçülük düşüncesi Anadolu ve Balkanlarla sınırlı
olmayıp asıl hedefi Turan illerindeki Türklerdi. Ama ne yazık ki, SSCB rejimi
'Türkçülük' düşüncesine karşı zalimce politikalar uygulamış; bu yüzden Türk dünyası Ömer Seyfettin gibi birçok Türk yazarlardan
mahrum kalmıştır. Ömer Seyfettin'e Allah'tan rahmet diler, eserlerinin kardeş ülkelere de ulaşmasını temenni ederim. Kitapla ve sevgiyle kalın.
Kitabın Künyesi:
Adı: Kızılelma Neresi? (Bütün Türk
Lehçelerinde)
Yazarı:
Ömer Seyfettin Hazırlayan: İmdat Avşar
Türü: Hikâye
Sayfa: 206
Yayınevi: TEDEV
Yayınları
Alıntılar:
* ''Otuz sene içinde hiçbir an ümidini kesmedi. ''Öldükten sonra dirileceğime nasıl inanıyorsam, elli yıl esirlikten sonra da memleketime kavuşacağıma öyle inanırım!'' derdi.''
* ''Kırk sene görülen bir rüya yalan olmaz!''
* "Şehit olursam bunu üzerime örtün! Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir?''
* ''Halkın dediği, Hakk'ın dediği! Bu bir hakikattir! Mademki halk söylüyor; halktan gelen ses, Hakk'ın sesidir! Ona efsane denmez. Mutlaka bir aslı vardır! Fakat siz bilmiyorsunuz...''
* ''Bin âlimin bilmediğini, bir ârif bilir.
* - Ârif kimdir?
- Bilmeyip sezen, padişahım...''
* ''Kimi Hint, kimi Sint, kimi Viyana, kimi Roma diyordu. Kızılelma bunlardan hiçbiri değildi. Hakikat bir; ''Kızılelma'' benim gitmek istediğim yer, işte... Hakk'ın beni göndereceği yer! Nihayet bulunmaz Hak yolunun, hakikat yolunun gittiği ''Kızılelma'' denen bir cennet kapısı...''
''Kitap Şuuru, İnsanlık Şuurudur.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder