Kitap: Akdeniz Hilâlindir


İnandığı değerler uğruna serden geçenlere...

Bütün varını yoğunu öğrencilere burs verecek kadar hayırsever... Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman olan Türk-İslâm neferi.. Son zamanlarında yakalandığı Parkinson hastalığını araba markasına benzeten... Milletvekili olunca Meclisin döner kapısından geçerken; "Döneklik buranın kapısından başlıyor, Allah kerim!" diyecek kadar nüktedân... Bütün hayatı mücadele ile dolu büyük dâvâ adamı Osman Yüksel Serdengeçti....

Asıl adı, Osman Zeki Yüksel. Eski Diyanet İşleri Başkanlarından merhum Ahmet Hamdi Akseki’nin yeğenidir. Serdengeçti dergisinin sahibi, Yazı İşleri müdürü ve gazetecidir. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi öğrenciliği sırasında 1944 Mayıs'ında meydana gelen olaylara karıştığı için Hüseyin Nihal Atsız’la birlikte bir süre hapis yatmış, hapisten çıktıktan sonra öğrenim için aynı fakülteye başvurmuşsa da bu isteği reddedilince dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’e hitaben yazdığı “Yüksek makamın alçak vekiline” diye başlayan yazı yüzünden yeniden hapsedilmiştir. 
Hapisten çıkınca Serdengeçti dergisini çıkartmış, hemen her sayısındaki yazıları yüzünden yargılanmıştır. Dergideki yazılarından dolayı okuyucuları onu Serdengeçti olarak tanımlamışlar ve bu sebepten kendisi de sonradan Serdengeçti soyadını almıştır. Ayrıca şairimiz Antalya milletvekilliği de yapmıştır.
Tek Parti yönetiminin İslâmiyet ve Müslümanlar üzerindeki baskılarını protesto etmiş bir aydındır. Kalemini kılıç gibi Hak yolunda kullanmıştır. İnandığı mücadelesi için muhatabına esprili yergilerle cevap veren, kimlik ve kişiliğinden taviz vermeyen bir kimsedir. Dâvâsının kendi dilinden tanımı şöyledir: 

“Çünkü dâvâmız; Allah dâvâsı, millet dâvâsı, vatan dâvâsıdır. Bu mukaddes dâvâ karşısında biz, nefsimizi sildik, kendimizi bildik.''

Şiirlerinin her dizesinde vatan aşkını, Türk-İslâm sevgisini, inandığı değerlere duyduğu vefayı hissedersiniz. Türk edebiyatında şiirlerinin sadece şiir olmadığına, üslûplarının benzersiz olduğuna inandığım şairler vardır: Başta Mehmet Âkif Ersoy olmak üzere, Abdurrahim Karakoç, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Necip Fazıl Kısakürek... Onların kalemlerine bu gücü veren imânları, taviz vermedikleri ilkeleri ve bizzat yaşamış oldukları çileleridir. Hakikaten onlar kalemlerini yaşadıkları dönemde kılıç gibi kullanmışlar, Hakk'ı, hakikâti yılmadan savunmuşlardır. İşte Osman Yüksel Serdengeçti de onlardan biridir. Şu dizelere hayran olmamak elde midir?

''Başka yerin bu kadar ılık güneşi yoktur,
Bence öz Anayurdun benzeri, eşi yoktur.''
 
(Ülkesinde yetişip yabancı memleketleri kalkındıran aydınlarımıza ithâfen..)

''İçimizde sevinçten sanki bir çift kanat var,
Doyulur mu seyrine ayyıldızlı bayrağın.''
''Ayrılmak olsa bile cânânından, eşinden,
Didinmek ve yorulmak bir ülkünün peşinden.'' 
(''Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.'' Yaşadığı müddetçe herkesin bir ülküsü, ideali, gâyesi, prensibi olmalı, yoksa bir ömür boşa yaşanmış demektir!)

''Dâr-ı dünya değmez ey gafil yanıp âh etmeye,
Ne kaparsan kâr kalır yanına yağmahâneden.''

''İşit, fakat inanma o yaldızlı sözünü
Elinden gelse oyar birbirinin gözünü
Sahtedir, gösteriştir o cicili şeyler hep
...Erkek adı donkişot, kadında yok ar hâyâ
Nâmus; dinden bahseden kalır burada yaya.''
 
(Dilinin altında ne yalanlar gizli, kelime oyunları yaparak halkı kandıran ve bunu da vicdan muhasebesinde tartmayan, retorik sanatında zirve olmuş siyâsîler)

''Hükümetler düşmanımız, milletler dostumuzdur.'' demişti Halide Edip. O misâl, eğer bu ülke cumhuriyetle yönetiliyorsa, bir demokrasiden bahsediliyorsa halk, millet ölçüdür. Milletin eğer rahatsız olduğu hususlar varsa tabii ki eleştirmeye, bunları üst mercilere iletmeye hakkı vardır. Yöneticiler, eğer halkın arasına karışmıyorsa, milletinin sorunlarına çare aramak için kendini paralamıyorsa devleti yönetmek de anlamsız değil mi? Ki bu ülkede alanında uzman o kadar akademisyen, aydın, yazar vs. varken.. İran Kisrâsı Nuşirevan gibi ülkedeki bütün âlim ve bilgeleri etrafına toplayıp ülkeyi ve milletini kalkındıracak, adâlet denilince Hz. Ömer (r.a) gibi herkesin aklına gelecek olan bir yönetici hayal ettim hep. Partiler arası lâf dalaşını bir kenara bırakıp acilen bu ülkenin sorunlarına eğilmeli bizi yönetenler. Haberlerde her gün gördüğümüz haksızlıklar, cinayetler, işsizlikler, bunalımlar siyasete olan inancımızı da, geleceğe olan umutlarımızı da yıkıyor maalesef. 
Bir şiir kitabı insana bu kadar derin düşünme eğilimi yaratır mı okur kardeşim? Konu vatan, millet, ülke olunca düşündürüyor ister istemez. Serdengeçti'nin yergi içeren şiirleri bana da geçti sanırım. Şiirlerine daha önceden âşina olduğum, okunup okutturulması lâzım gelen şairlerden. Hep birlikte huzurlu, âdil, müreffeh bir geleceğe inşâAllah.. Kitapla ve sevgiyle kalın.

Kitabın Künyesi:

Adı: Akdeniz Hilâlindir
Yazarı: Osman Yüksel serdengeçti
Türü: Şiir
Sayfa: 110
Yayınevi: Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder