Kitap: Hanaklı Mazlûmî: Hayatı, Sanatı, Eserleri

                                      

Türk Edebiyatında Adı Bilinmeyen Kıymetli Bir Hazine: Hanaklı Ahmet Mazlûmî

Bu hazineyi keşfettiğim vakit çok mutlu olmuştum. Kitabı Nadir Kitap'tan sipariş ettim, elime geçmesiyle ayrı bir heyecan duydum. Ahıska Türkleri'nin yılmaz bekçisi, merhum Yunus Zeyrek Hocamız, Mazlûmî'yi edebiyatımıza kazandıran rahmetli Fahrettin Kırzıoğlu'nun söz konusu defterlerinden yararlanarak şahsın eserlerini bir kitapta toplamış. Ne yazık ki, Yunus Hocanın kitaplarının basımı artık yapılmıyor. :(

Türkiye'de en çok halk şairi yetiştiren bölgelerin Erzurum, Kars, Artvin ve Ardahan çevresi olduğu bilinmektedir. Örneğin; Çıldırlı Âşık Şenlik, Posoflu Zülâlî, Narmanlı Sümmanî gibi 19. yüzyıl şairlerini sayabiliriz. Hanaklı Mazlûmî de bunlardan biri. Ancak hakkındaki bilgilere, şiirlerine kolay kolay ulaşılacak değildir. Rahmetli Fahrettin Kırzıoğlu hocamız Posof'taki resmî görevi sırasında, bölge âşıklarının şiirlerini ve hikâyelerini derlemiş, köylerdeki okuryazar kişilerden bildiklerini yazdırmıştır. Âşık Mazlûmî'nin kayda geçen şiirleri elbette bu kadar değildir. Onun kendi defterinin cahil kişilerce ortadan kaldırıldığı, hattâ sigara kağıdı olarak kullanıldığı söylenmektedir. Burada yer alan şiirlerin nereden derlendiği hakkındaki bilgiler dipnotlarla gösterilmiştir. 

Âşık Mazlûmî, bugünkü Ardahan iline bağlı Hanak ilçesindendir. Onun zamanında bir köy olan Orta Hanak günümüzde bir ilçedir. Âşık Mazlûmî orada doğmuş ve ölmüştür. Asıl adı Ahmet, mahlâsı Mazlûmî'dir. Malûmunuz ''Mazlum'' sözcüğü Arapça kökenli olup zulüm ve haksızlığa uğramış anlamındadır. Onun bu mahlâsı nasıl aldığı bilinmemektedir. Hayatı hakkında bilgiler çok azdır. İlk öğrenimini Orta Hanak'ta yaptıktan sonra Ahıska şehrine giderek orada medrese tahsili görmüş olup daha sonra geri dönmüş, Orta Hanak'ta imamlık ve hocalık yapmıştır. Hanak Osmanlı elinde iken doğmuş, gençliğinde Rusların esâret ve zulüm yıllarını yaşamış, tekrar hürriyete kavuştuğu günleri görmüştür. Okumuş biri olarak içinde bulunduğu halka önderlik etmiştir. Balkan Faciâsı'nı İsmail Gaspıralı Bey'in Tercüman gazetesinden öğrenip, kendi esâretini unutarak Osmanlı'nın çöküşüne üzülmüş ve destanlar yazmıştır. I. Dünya Savaşı'nda Ardahan'da yapılan zulüm ve soykırım ile Gürcü İşgali'ni görmüş, yaşamıştır. O; saz şairi değil, kalem şairidir. Vatansever, içli bir milliyetçidir. Bu özellikleri onu tanıyanlar tarafından anlatıldığı gibi, şiirlerinden de anlaşılır. Mazlûmî'nin lirik, etkili, güçlü bir şair olduğu, çağdaşı olan şairlerin onun şiirlerine nazîreler yazmasından anlaşılmaktadır. O; okuyan, yazan, düşünen, imânı kuvvetli hoca bir şairdir. Yaşadığı devrin sosyal ve siyasî olayları ve bu olaylar karşısında aldığı tavır şiirlerine yansımıştır. Şiirlerinde vatan, millet, din, aşk, hayat, ölüm, ilim, kulluk gibi temalar çokça yer almaktadır. Açık bir dil kullanmıştır. O, şiirlerinde câhil, cimri ve nâmertleri yerer; yiğit, mert ve cömertleri över. Yazdığı destanlar âdeta zamanının aynası niteliğindedir. Önemi ve kıymeti yüksek bu destanların birkaçından bahsedecek olursak:

- Nikola Destanı'nda; Rus Çarı II. Nikola'nın yönetimindeki Rus mezâlimi, Rus esâreti altındaki halkın duygu ve düşünceleri, Çarlık idaresinin halka karşı uyguladığı baskı, şiddet, katliam ve sürgünü, bunların sonucunda azalan nüfusu dile getirir.

- Dolu Destanı'nda; Hanak ve çevre köylere yağan dolunun şiddet ve tahribâtını ifade etmiştir.

- Birinci Dünya Savaşı Destanı'nda; yaşanan felaketleri, esâret ve yoksulluğun ıstıraplarını, savaşın getirdiği belâ ve musibetleri tasvir etmiştir.

- Balkan Savaşı Destanı'nda; Osmanlı Devleti'nin kendi çoban ve uşağı olan milletlere nasıl yenildiğini, bugün bile unutulan o içler acısı savaşın Osmanlı'yı nasıl düşüşe sürüklediğini hazin bir şekilde anlatmıştır. Âşık Mazlûmi'ye göre -bugün bile söylesek yanlış olmaz- bütün bu acıların sebebi; Müslümanların gaflet ve gayretsizliği, rüşvet, adaletsizlik, ilme ve âlimlere karşı kayıtsızlık, insanların kahve hayatına düşmesi, gençlerin yoldan çıkması, ana babaya itaatsizlik, cömertliğin ve yardımlaşmanın kalkması gibi sebeplerdir.

-Trablusgarp Savaşı Destanı'nda; Türkiye-İtalya arasındaki savaş ve bu savaşın bölgelere etkileri, Rus Çarı Nikola'nın tahtından inmesinden duyulan sevinç anlatılmıştır.  

- Yaş Destanı'nda; doğumdan ölüme, ahiret günü, hesap vakti, cennet-cehennem, komşu hakkı, peygamber şefaati dile getirilmiştir. 

- Ardahan Kırgını Destanı'nda ise; Rus vahşeti, savunmasız halka yapılan katliam anlatılmıştır. 

Tarihî açıdan baktığımızda; Osmanlı'nın çöküşüne, Balkan Savaşlarına, I. Dünya Savaşı ve ardından Rusların esaret ve zulüm yıllarına bizzat tanık olup hürriyete kavuştuğu yıllarda eserlerini kaleme alan Mazlûmî'nin destanları zamanın aynası niteliğinde. Yaşadığı devrin sosyal ve siyasî olayları ve bu olaylar karşısında aldığı tavrın şiirlerine yansıdığını görüuoruz. 

Âşık Mazlûmî'nin aruzla söylediği şiirleri de vardır. Onun bu şiirleriyle Fuzulî'nin söyleyişine ulaştığı görülür. Âşık Mazlûmî Türk edebiyatında maalesef lâyık olduğu yeri alamamıştır. Hiçbir ansiklopedi ve antolojiye girememiştir. Şairimizin şiirleriyle tanıştığım için kendimi mutlu ve şanslı görüyorum; çünkü onun bu şiirlerini her yerde bulamayız. Usta bir şairin kaleminden dökülen bu şiirlerin gün yüzüne çıkmasında yukarıda belirttiğim gibi, Fahrettin Kırzıoğlu hocamıza borçluyuz.. Halk edebiyatına ve türkülere âşık biri olarak çok kıymetli bir hazine buldum. Sizlere de tavsiye ediyorum.. Kitapla ve sevgiyle kalın..


Kitabın Künyesi:

Adı: Hanaklı Mazlumî: Hayatı, Sanatı, Eserleri
Yazarı: Yunus Zeyrek
Türü: Deyişme-Şiir
Sayfa: 184
Yayınevi: Yazarın Kendi Yayını

...

- Söz nasihat dinlemiyen zihnine noksan gider
Hoş kelâm cevher, söz altun zümrüd ü mercan gider (Nasihate karnımız tok diyenler varmış ;)

- Sümmânî:
Bir kimsede olmazsa aşkın eseri
Cânân illerinden olmaz haberi
Ser verir semaya selvi şeceri
Yaprak açar lâkin bâr kabul etmez

Mazlûmî:
Bir kulda olmasa ilham-ı Bâri
Kalpte şefkat olmaz yüzünde nûru
Daim gezer şeriâtten dışarı
Hâyâ namus edep âr kabul etmez 

- Oku hey kardaşım sıdkınan oku
Okuyup da bulur bir kişi Hakk'ı (Hak, hakikât, doğruluk okuyarak bilinir.)

- Vasfını söyleyim bilmeyen bile
Bu cümle âlemi yıktın Nikola
Bu yazık milleti ettin kul köle
Ne zaman ki tahta çıktın Nikola
...
Kazan şehir Kırım hemi Dağıstan
Teke, Türkman, Hive, Turan, Türkistan
Güzel Adılbeycan, Çerkez, Gürcistan
Zulmünle cânını sıktın Nikola
...
Yanık Mazlûm söyler vasf-i hâlini
Senin zulmün kırdı anın belini
Bir Allah'a verdi arzuhâlini:
"Dağılsın o tâcın tahtın Nikola." (Ayıdan post, Moskof'tan dost olmaz.)

- Diyaneti olan eder elinen
Eli erişmeyen varır malınan
Müslümanlık hiç olur mu dilinen
İncinmeyin nihayeti kalmadı
...
Şeriâti tutmaz zagondan çıkar
Mümin müminâtın imânın yıkar
Ne nizâm ne kanun rüşvete bakar
Hükümetin adaleti kalmadı (Her dizesi mânidâr)

- Tut sözümü al nasihat söz tutan âbâd olur
Kim kime kemlik ederse kendi nâmurad olur
Hileyinen çalışanlar, mihnetinen cân verir
Zulm ile âbâd olanlar adl ile berbâd olur. 

- Yâr sevdası serimdedir yakar cismim kalpten çıkmaz
Zulümkâr merhamet edip dönüp bir hâlime bakmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder